Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/5587 E. 2014/2043 K. 29.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5587
KARAR NO : 2014/2043
KARAR TARİHİ : 29.01.2014

Tebliğname No : 12 – 2011/328051
Mahkemesi : Bucak Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 08/07/2011
Numarası : 2011/18 – 2011/382
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılanlar vekili ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, kusur durumuna, bilinçli taksir uygulamasına ve olayla ölüm arasında illiyet bağı bulunmadığına ilişkin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olaydan 1 yıl önce de yine alkollü şekilde araç kullanmaktan dolayı hakkında işlem yapılarak sürücü belgesine 6 ay süreyle el konulduğu anlaşılan sanığın, arkadaşları olan ölen ve tanık A.. K.. ile birlikte evde alkol alması, içkilerinin bitmesi üzerine yeniden alkol almak için sanığın idaresindeki tanık A.. K..’ya ait otoyla dışarı çıkıp şehir dışından alkol aldıktan sonra saat 02:40 sıralarında şehir merkezinde araçla, meskun mahal içi, refüjle bölünmüş, 8,5 metre genişliğindeki, düz, eğimsiz, zemini kuru ve görüşü açık, asfalt kaplama yolda seyrettikleri sırada olay yeri olan sağdaki benzin istasyonu önüne geldiklerinde, sanığın -doktor raporuna göre aşırı alkollü olduğundan alkolmetreye üfleyememesi nedeniyle alınan kan örneği üzerinde yapılan incelemeye göre 1,27 promil olduğu belirlenen- alkol düzeyi ve mahal şartlarının üzerindeki hızı nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybederek, sağa yönelen 28 metre sürtünme iziyle önce yaya kaldırımına sonra benzin istasyonunun fiyat ve reklam tabelasına çarpması neticesinde, aracın arka koltuğunda oturan ölenin önce ağır yaralanıp hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınması ve yaklaşık 5 ay sonra olay nedeniyle ölmesi şeklinde gerçekleşen olayda, asli ve tam kusurlu olan sanık hakkında iki sınır arasında temel ceza belirlenirken, suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı, maddede öngörülen cezanın alt ve üst sınırının gözetilmesi gerektiği, tam ve asli kusurlu sanık hakkında yukarıda oluşu özetlenen olayda kusurundaki yoksunluk nedeniyle asgari hadden daha fazla uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de ;
Eyleminde bilinçli taksirin koşullarının gerçekleştiği isabetli şekilde kabul edilerek bu nedenle temel cezasında arttırım yapılan sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının, TCK’nın 50/4. maddesindeki “…Ancak, bu hüküm bilinçli taksir halinde uygulanmaz” hükmü karşısında, aynı maddenin 1. fıkrasında düzenlenen adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/01/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.