YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5009
KARAR NO : 2013/11463
KARAR TARİHİ : 26.04.2013
Mahkemesi :Ağır ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : … hakkında; 2863 sayılı Kanunun 74maddesine aykırılık suçundan; Beraat
Tüm sanıklar hakkında; 2863 sayılı Kanunun 67, 647 sayılıKanunun 6. maddesi uyarınca mahkumiyet
2863 sayılı Kanunun 74. maddesine aykırılık suçundan sanık …’nun beraatine, aynı Kanunun 67. maddesine aykırılık suçundan ise tüm sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafileri ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1) Sanık …’nun beraatine ilişkin hükmün incelenmesinde:
Saimbeyli ilçesi, Gürleşen köyünde ormanlık sahada, Orman İşletme Müdürlüğü’nce açılan tali yol kenarında mozaikli alan tespit edildiği, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından bu alanın koruma altına alınmasının talep edildiği, sanığın savunmasında, muhtarlığa bağlı olarak orman sahasını korumak amacıyla gezdiğini, mozaikleri ormanı gezdiği sırada gördüğünü, fotoğraf çekmek için olay yerine gittiğinde alanın büyük kısmının toprak ile örtülmüş olduğunu, yaklaşık 1,5 metrekare civarında mozaikli alanın gözle göründüğünü, bu alanı fotoğraflamak için bir kısım yerlerini süpürge ile süpürdüğünü, daha derinde olan yerlerini de kürek ile açtığını beyan etmesi karşısında, sanığın kültür varlıkları bulmak amacı ile izinsiz olarak kazı yaptığına dair herhangi bir delil bulunmadığından, mahkemece sanığın beraatine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla,
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
2) Sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükmün incelenmesine gelince:
Sanıklara isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 67. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2 maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK’nın 102/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2 maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan Aralık 2004 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK’nın 223/9
maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, sanıklar müdafilerinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme uygun olarak DÜŞMESİNE, 26/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.