Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/4706 E. 2014/16119 K. 30.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/4706
KARAR NO : 2014/16119
KARAR TARİHİ : 30.06.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/41186
Mahkemesi : Çorum 1. Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 25/10/2011
Numarası : 2010/1301 – 2011/1154
Suç : Taksirle yaralama

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında; 01.06.2007 olan suç tarihinin 03.07.2007 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Özel Işın Göz Merkezinin ortağı olan ve aynı merkezde uzman göz doktoru olarak görev yapan sanığın, mağdurun göz ameliyatını yaptığı tarihte, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanun kapsamında bulunmadığından, tebliğnamenin (1) nolu; kovuşturma başladığı sırada asker olan sanık hakkında, kovuşturma aşamasında askerliğinin sona ermesi nedeni ile duruşmaya katıldıktan sonra hüküm tesis edilmesi nedeniyle, (2) nolu; sanığın kusurlu olduğunu belirten Yüksek Sağlık Şurası’nın raporunun hükme elverişli bulunması nedeni ile; (3) nolu bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin, kusura, eksik incelemeye ve lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkin; katılanlar vekilinin ise, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Özel Işın Göz Merkezinin ortağı olan ve aynı merkezde uzman göz doktoru olarak görev yapan sanığın, sulanma ve damar tıkanıklığı şikayeti bulunan mağdur S. T..’ı sağ gözünden ameliyat ettiği ve akabinde mağdurun sağ gözünü kaybetmesi nedeni ile düzenlenen Yüksek Sağlık Şurası’nın 25-26/06/2009 tarihli raporda endoftalmi komplikasyonunu zamanında teşhis etmeyerek, tedavinin gecikmesine ve dolayısıyla hastanın gözünü kaybetmesine yol açtığından sanığın kusurlu olduğunun belirtilmesi karşısında, olayda sanıktan başkasına izafe edilecek kusur bulunmadığı ve sanığın tam kusurlu olduğu hususu nazara alınarak; sanık hakkındaki temel cezanın asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan “failin güttüğü amaç ve saik” gerekçelerine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
3- Kendilerini vekil ile temsil ettiren katılanlar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 30/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.