Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/444 E. 2014/4936 K. 27.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/444
KARAR NO : 2014/4936
KARAR TARİHİ : 27.02.2014

Tebliğname no : 7 – 2011/60103
Mahkemesi : İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 03/11/2010
Numarası : 2009/1378-2010/716
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın adli sicil kaydında bulunan, İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23/05/2006 tarih, 2005/847 Esas, 2006/371 Karar sayılı ilamın tekerrüre esas olup, sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 58/6 maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanığın, İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 12/07/1995 tarih ve 6848 sayılı kararı ile belirlenen kentsel ve tarihi sit alanı içerisinde yer alıp, aynı Kurul’un 17/04/2002 tarih ve 13830 sayılı kararı ile anıtsal yapı olarak tescilli Kapalıçarşı’daki kiracısı olduğu iş yerinde, vitrin düzenlemesini iş yeri dışına taşırmak ve tarihi yapının duvarlarına çiviler çakmak suretiyle yapının zarar görmesine sebebiyet verdiği anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, eser üzerinde değişiklik yapmadığına ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık hakkında tayin edilen temel hapis cezasının, 5237 sayılı TCK’nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında yapılan indirimden sonra, “1 yıl 8 ay” yerine hesap hatası sonucu “10 ay” hapis cezası olarak belirlenmesi,
2- 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesi uyarınca yalnızca hapis cezasının ertelenmesi mümkün olmasına, adli para cezasının ertelenmesi olanaklı bulunmamasına rağmen, ertelemenin sadece hapis cezasını içerdiğini belirten bir ifade kullanılmaksızın her iki cezayı kapsar biçimde sanık hakkında tayin olunan cezanın ertelenmesine karar verilmesi,
3- Erteleme müessesinin uygulanmasından sonra sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 51/3 maddesi uyarınca denetim süresi belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, “1 yıldan az olmak üzere bir denetim süresinin belirlenmesine” şeklindeki ibare ile yetinilmesi kanuna aykırı,
4- Hükümden sonra, 11/10/2013 günlü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun’da, 65/1 ve 65/4 maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak getirilen değişiklikler karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.