Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/30365 E. 2014/3449 K. 12.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/30365
KARAR NO : 2014/3449
KARAR TARİHİ : 12.02.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/392189
Mahkemesi : Kütahya 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 08/05/2007
Numarası : 2006/437 – 2007/231
Suç : 2863 sayılı Kanuna muhalefet

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Suç tarihinde, Kütahya İl Jandarma Komutanlığı’na yapılan ihbarda, İ.. Köyü’nde kültür varlığı bulmak amacıyla kaçak kazı yapıldığının bildirilmesi üzerine kolluk görevlileri tarafından saat 00:40 sıralarında olay yerine gidilirken, sanık tarafından kullanılan otomobilin görülerek durdurulduğu, yapılan aramada, aracın bagaj kısmında dedektör ve sondaj için kullanılan burgu aleti bulunduğu, olay yerine gidildiğinde, temyize gelmeyen sanıklar tarafından kepçe ile 6 x 6 ölçülerinde ve 2.80 metre derinliğinde çukur açıldığı ve bu çukurun içerisinde kazma ve kürek vasıtasıyla çalışma yapıldığının görüldüğü, yargılama sırasında mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen arkeolog bilirkişisi raporunda, kazı yapılan yerin Bursa Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun 27/01/1995 gün 3996 sayılı kararı ile 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde kaldığının belirtildiği, sanığın savunmalarında, Topkaya Köyün’de kendisine ait bir taş ocağının bulunduğu ve bu ocakta kullanılmak üzere sulama birliğine ait olan kepçeyi kiralamayı düşündüğünü, bahse konu iş makinesini görmek için olay günü İncik Köyü’ne gittiğini beyan ettiği, dosya kapsamı itibariyle, sanığın savunmasının aksine 2863 sayılı Kanun’un 6. maddesinde kapsamında korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı niteliğine haiz taşınmaz üzerinde kültür varlığı bulmak amacıyla yapılan kazı eylemine iştirak ettiğine ilişkin mahkumiyeti için yeterli her türlü şüpheden uzak bir delil bulunmadığı gözetilmeksizin, atılı suçtan beraati yerine, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 12/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.