Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/30156 E. 2014/21509 K. 31.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/30156
KARAR NO : 2014/21509
KARAR TARİHİ : 31.10.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/259130
Mahkemesi : Edirne 4. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 27/04/2012
Numarası : 2011/326 -2012/165
Suç : Taksirle yaralama

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
Sürücü belgesi bulunmayan sanık E.. D..’in idaresindeki otomobille seyri sırasında ışıklı T kavşağa geldiğinde, seyir yönüne hitaben kavşak çıkışında DUR levhası bulunduğu ve kırmızı fasılalı ışık yandığı halde, tali yoldan ana yola çıkıp ana yolun ilk bölümünü geçip orta refüj aralığından sola dönmek istediği sırada, aracının ön sağı ile, kavşakta sağından gelen ve kendisine hitaben sarı fasılalı ışık yanan sanık S.. P.. idaresindeki otomobilin ön ve soluna çarpması sonucu meydana gelen olayda, sanığın kavşağa çıkış yaptığı yolun tali yol olmasına, kavşaktan ana yola çıkışta sanığa hitaben DUR işaret levhası bulunmasına, sanığın seyir yönüne hitab eden ışığın kırmızı fasılalı olmasına, bu ışığın “dur, kontrol et ve geç” anlamına gelmesine, tüm bunlarla birlikte sanığın sürücü belgesinin de bulunmamasına rağmen, kendisine yönelik tüm uyarıları ayrı ayrı ihlal etmek suretiyle kavşağa giriş yaparak olaya sebebiyet veren sanık hakkında bilinçli taksir koşullarının oluştuğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamedeki 2 numaralı görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısının, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Somut olayda bilinçli taksir koşullarının bulunması ve katılan D.. K…’ın yaralanmasının TCK’nın 89/2-b maddesi kapsamında kalması sebebiyle katılanın şikayetten vazgeçmesinin sonuca etkili olmadığı ancak katılan D.. K..’ın olay nedeniyle kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralandığı göz önüne alındığında, sanık hakkında temel cezanın tayini akabinde TCK’nın 89/2-b maddesi gereğince artırım hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi;
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanunun 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 31.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.