Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/29986 E. 2014/24888 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/29986
KARAR NO : 2014/24888
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/7112
Mahkemesi : İstanbul 23. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 19/09/2012
Numarası : 2010/354-2012/859
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 14.07.1978 tarih ve 10538 sayılı kararıyla korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğu kabul edilen, İstanbul ili, Beyoğlu ilçesi, Cihangir mahallesi, Güneşli Haydar sokak,.. ada, … sayılı parselde bulunan ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait binanın, sanığın yönetim kurulu başkanlığını yaptığı firmaya 26.06.2007 tarihli restore et, işlet, devret sözleşmesi ile devredildiği, yapılan sözleşme gereği kiralayan firma tarafından tadilat projesinin hazırlanması ve gerekli izinlerin alınması sonrası tadilatlara başlanmasının gerektiği, ancak sanığın yetkilisi olduğu firma tarafından, binanın teslimi ile henüz restitüsyon çalışmasının ve onaylı restorasyon projesinin bulunmamasına rağmen tadilat işlerine girişildiği, hükme esas alınan 08.08.2012 tarihli bilirkişi heyeti raporunda belirtildiği üzere, özgün malzemeye sadık kalınarak dekorasyon alanlarının, zemin, duvar ve tavan kaplamalarının korunmasına ve onarılmasına yönelik çalışmaların sonradan onaylanmış projelere uyumlu, binanın özgün tasarımına saygılı ve binayı koruyucu anlayış içinde yapıldığı, fakat henüz ortada onaylanmış restorasyon projesi bulunmamasına ve binanın korunması için zorunlu olmamasına rağmen, bodrum katta kimi bölme duvarların kaldırıldığı ve mutfak olarak kullanılan birimde, koridor ile ayrımı sağlayan bölme duvarın da kaldırılarak bu birimin açık mutfak anlayışıyla düzenlendiği, bu uygulamaların 24.04.2008 tarihinde yerinde inceleme yapan İstanbul 2 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu görevlilerince tespit edildiği, bunun üzerine ilgili Koruma Bölge Kurulu’nun 18.06.2008 tarih ve 1873 sayılı kararıyla sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, tadilat işlerine başlanıldıktan ve aykırı uygulamalar tespit edildikten sonra hazırlanan röleve çalışmasının 11.03.2009 tarih ve 2457 sayılı, restitüsyon ve projenin 02.06.2010 tarih ve 3516 sayılı ilgili Koruma Bölge Kurulu kararıyla onaylandığı, her ne kadar hükme esas alınan 08.08.2012 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, onaylı projeye aykırı kimi uygulamalar olmasına rağmen genel değerlendirmede tadilat çalışmasının 2863 sayılı Kanuna uygun bir uygulama olduğu belirtildiğinden, yargılama sonunda sanık hakkında beraate karar verilmiş ise de; gerek 07.06.2011 tarihli olay yeri keşfine iştirak eden inşaat mühendisinden alınan 10.06.2011 tarihli raporda ve gerekse de 08.08.2012 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, izin alınmadan başlanılan ve sonradan onaylanmış restitüsyon ve restorasyon projelerine de aykırı olan yapının kimi yerlerindeki bölme duvarların kaldırılmış olduğu ve halen de eski hale getirilmediklerinin tespit edildiği, böylece sanığın üzerine atılı eylemlerin sabit olduğu anlaşılmakla;
Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazın 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında tescilli kültür varlığı olması nedeniyle taşınmazda izinsiz ya da izin kapsamı dışında yapılan her türlü inşai faaliyetin suç oluşturacağı, bu bakımdan müdahalenin binanın içinde ya da dışında gerçekleştirilmesinin önem arz etmediği, bu kapsamda tescile esas bilgi ve belgeler getirtilerek, izinsiz yapılan tadilatın yapının tescil edilmesine neden olan kriterlere uygun olup olmadığının, yapıya ait orjinal dokuya uyum sağlayıp sağlamadığının, tescilli kültür varlığında zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği,
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; tescile esas bilgi ve belgelerin dosya kapsamına getirtilmesi, olay yerinde sanat tarihçi ve inşaat mühendisi ile yeniden keşif icra edilerek, öncelikle yapılan izinsiz uygulamaların, tescilli kültür varlığının bütünü ve dolayısıyla orjinal dokusu ile uyumlu olup olmadığının, niteliğinin ve yapıda zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün belirlenmesi durumunda sanığın, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-1.cümlesi uyarınca cezalandırılması; bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının, ancak yapılan tadilatın ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında bulunduğunun belirlenmesi durumunda, 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2.cümlesi uyarınca cezalandırılması; yapılan bu tadilatın ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde ise, 5498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin; eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.