Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/29602 E. 2014/11566 K. 13.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/29602
KARAR NO : 2014/11566
KARAR TARİHİ : 13.05.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/62880

Mahkemesi : Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi

Tarihi : 27/12/2012

Numarası : 2012/345 – 2012/501

Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat

Davacı vekilinin 06.09.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin kendileri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazının reddine, ancak;

1- Tazminat davasının dayanağı olan Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2011/82 Esas – 2011/366 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) Kasten öldürme suçundan, 28.07.2007 – 06.12.2007 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz incelemesi sonucu onanmak suretiyle 21.02.2012 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 06.09.2012 tarihinde açıldığının anlaşılması karşısında, tutuklandığı ve tazminat davasını açtığı tarihte Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünde çalışan davacının, işine devam edebilmek için hakkında verilen beraat hükmünün kesinleşmiş örneğini ilgili kuruma sunup sunmadığı araştırılarak davanın 3 aylık sürede açılıp açılmadığı tespit edilmeden eksik araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi,

2- Davacının tutuklu kaldığı dönem için maaşından ve ikramiyesinden kesinti yapılıp yapılmadığının, maaş ve ikramiye kesintisi yapılmışsa davacıya bu kesintilerin iade edilip edilmediğinin ilgili kurumdan araştırılmaması,

3- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 131 gün süreyle tutuklanan davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçütlere uymayıp fazla tayini,

4- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ve tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13.05.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.