Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/29519 E. 2014/20644 K. 22.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/29519
KARAR NO : 2014/20644
KARAR TARİHİ : 22.10.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/317881
Mahkemesi : Bayındır (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 28/05/2013
Numarası : 2012/254 – 2013/260
Suç : Taksirle yaralama

Taksirle yaralama suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm, müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin, kusur durumuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) 5237 sayılı TCK’nın 89/1. maddesinde “Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.” hükmü dikkate alınarak, hakkında hapis cezası tercih edilen suça sürüklenen çocuğun 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi yerine, 90 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi ,
2) 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan 18 yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş sanıkların kısa süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının, aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olup, adli sicil kaydı bulunmayan ve suç tarihinde 16 yaşında bulunan suça sürüklenen çocuk hakkındaki 50 gün hapis cezasının, aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlara çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3) Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan “failin güttüğü amaç ve saik” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.