Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/29379 E. 2014/20630 K. 22.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/29379
KARAR NO : 2014/20630
KARAR TARİHİ : 22.10.2014

Tebliğname No : 2 – 2011/51261
Mahkemesi :Arhavi Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi :05.07.2010
Numarası :2009/153 – 2010/131
Suç :Taksirle yaralama

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, mahalli ve üst Cumhuriyet savcıları tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli ve üst Cumhuriyet savcılarının sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Olay günü gündüz saat 12:00 sıralarında açık havada, meskun mahalde, bölünmemiş, 2 yönlü, yüzeyi kuru, asfalt kaplama, eğimsiz, korkuluksuz sert virajlı, sollama yasağı anlamına gelen devamlı şerit çizgisinin bulunduğu yolda idaresindeki kamyonetle seyir halinde bulunan sanığın, önünde aynı istikamete doğru idaresindeki otomobille seyreden tanık A.. K…’a ait aracı solladığı esnada direksiyon hakimiyetini kaybederek şerit ihlali yapması ve bu esnada karşı yönden idaresindeki otomobille seyreden katılanın aracına tam kusurlu olarak çarpması şeklinde gelişen, mağdurun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasıyla sonuçlanan olayda; sollama yasağı bulunan noktada hatalı sollama yaparak olaya neden olan sanığın suçu bilinçli taksirle işlediğinin anlaşılması karşısında tayin olunan cezanın 5237 sayılı TCK’nın 22/3. maddesi uyarınca artırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Tam kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin yaralanmasına neden olan sanık hakkında, TCK’nın 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi gözetilerek adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca asgari hadden uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi,
3- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan “failin güttüğü amaç ve saik” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
4- Hapis cezası ertelenen sanık hakkında, denetim süresi içinde sanığın kasıtlı bir suç işlemesi halinde cezanın kısmen veya tamamen infazına karar verilirken uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
5- Taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında TCK’nın 53/1. maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
6- Sanığın sürücü belgesinin suç tarihinde geçerli olup olmadığı araştırılarak, onaylı örneği dosyaya getirtilmeden yazılı şekilde geri alınmasına karar verilmesi,
Kabule göre de;
7- Sanık hakkında hükmolunan 3 ay hapis cezasında TCK’nın 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken netice cezanın 2 ay 15 gün hapis cezası yerine, 2 ay hapis ve 15 gün adli para cezası olarak belirlenmesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli ve üst Cumhuriyet savcılarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.