YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/29368
KARAR NO : 2014/6693
KARAR TARİHİ : 18.03.2014
Tebliğname no : 12 – 2013/13186
Mahkemesi : İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 22/11/2012
Numarası : 2012/338 – 2012/295
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat
Davacı vekilinin 07.09.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacı vekilinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ilişkin temyiz itirazının reddine, ancak;
Dava, 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup; Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 Esas – 2010/57 sayılı kararında 466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraat hükmünden davacının haberdar olmasının arandığı, adı geçen kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama bulunmadığı, bu itibarla Borçlar Kanununun 60. maddesi gereğince değerlendirme yapılması gerektiği ve haksız fiilin veya zarar ziyanı doğuran olayın vukuundan itibaren her halde 10 yıl geçtikten sonra zamanaşımının gerçekleşeceği kabul edilmekle, kanun dışı yakalanan veya tutuklananlar bakımından ceza davasının karar tarihinden itibaren 10 yıl dolduktan sonra 466 sayılı Kanuna göre tazminat istenemeyeceği anlaşılmakla, incelemeye konu olan dosya kapsamına göre kesinleşmiş 27.12.2007 tarihli beraat hükmünün davacıya tebliğ edildiğinin anlaşılmaması ve tazminat davasına dayanak teşkil eden mahkeme dosyasının içeriğine göre, davacı hakkındaki beraat hükmünün 03.04.2008 tarihinde kesinleştiği, davacı Şerif Özcan için dava 07.09.2012 tarihinde açıldığından, davanın kabulü yerine, “CMK’nın 142/1 maddesine göre 3 aylık ve 1 yıllık sürede açılmadığı” gerekçesiyle reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin davanın süresinde açıldığına ilişkin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme uygun olarak, BOZULMASINA, 18.03.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.