Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/29339 E. 2014/5010 K. 27.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/29339
KARAR NO : 2014/5010
KARAR TARİHİ : 27.02.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/58027
Mahkemesi : Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 06/12/2012
Numarası : 2012/214-2012/339
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekili ile sanık müdafinin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık hakkında 765 sayılı TCK’nın lehe kabul edilerek uygulanması karşısında sanık hakkında 765 sayılı TCK’nın 455/2. maddesi uyarınca hapis ve adli para cezasına birlikte hükmolunması gerektiği gözetilmeden sadece hapis cezasına hükmolunmak suretiyle eksik ceza tayini,
2- Sabıkasız olan ve Dairemizce de yapılan kontrolde adli sicil kaydı bulunmadığı tespit edilen, olayda 1/8 oranında kusurlu olduğu tespit kabul edilen sanık hakkında, 647 sayılı Kanunun 6. maddesinde yazılı geçmişteki hali ve suç işleme hususundaki eğilimini irdelemeyen, yetersiz ve dosya kapsamı ile örtüşmeyen gerekçe ile 647 sayılı Kanunun 6. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27.02.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ:

Sanık hakkında 18.07.2002 tarihinde meydana gelen 4 kişinin ölümüyle sonuçlanan trafik kazasına sebep olmak suçundan TCK’nın 455/2-son maddesi gereğince kamu davası açılmıştır.
Mahkeme sanık hakkında 26.04.2006, 09.09.2009 ve 06.12.2012 tarihlerinde üç defa mahkumiyet hükmü kurmuştur.
Kanaatimce gerekli olmamasına rağmen mahkemenin bu kararları Yargıtay tarafından 23.02.2009 ve 16.04.2012 tarihlerinde bozulmuştur.
06.12.2012 tarihinde verilen 7 ay 15 günlü hapis cezasına dair karar da dairemiz sayın çoğunluğun tarafından, uygulama maddesi olan TCK’nın 455/2. maddesindeki adli para cezasının ve 647 sayılı Kanunun 6. maddesinin uygulanmaması sebebiyle bozulmuştur.
Bizce bu bozmaya gerek yoktur. Katılanın temyizi de nazara alınarak adli para cezası olan 22 liranın hükme ilave edilmesi ile hüküm düzeltilerek onanabilir.
Olaydan 12 yıl sonra 4 kişinin öldüğü ve onlarca mirasçının tazminat davasında bu dosyayı beklediği düşünüldüğünde, infazı olmayan (5275 sayılı Kanun, madde 105/A ve geçici 4. madde) 7 ay 15 gün hapis cezasının ertelenmemesi gerekçesiyle bozulmaması gerekirdi. Bu aşamaya kadar mağdurların hiçbir zararı ile ilgilenmeyen sanığın da ertelemeyi haketmediğini düşündüğümüzden sayın çoğunluğun bozma düşüncelerine iştirak etmiyoruz.