Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/29310 E. 2014/21531 K. 31.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/29310
KARAR NO : 2014/21531
KARAR TARİHİ : 31.10.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/350419
Mahkemesi :Didim (Yenihisar) 1. Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi :18.07.2013
Numarası :2012/16 – 2013/767
Suç :Taksirle yaralama

Taksirle yaralama suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkûmiyetine ilişkin hüküm, müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay nedeniyle katılanın hayati tehlike geçirecek ve vücudunda kemik kırıklarına neden olacak şekilde yaralandığı, bu kapsamda mahkeme tarafından temel ceza tayin edilirken TCK’nın 89/2. maddesinde belirtilen birden fazla nitelikli hal bulunması nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesinde isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki (1) no.lu bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Suça sürüklenen çocuk hakkında tayin edilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu, TCK’nın 50 ve 51. maddelerinin her ikisi de kişiselleştirme kurumu ve birbirlerine karşı öncelikleri bulunmamakta ise de, mecburi olan hükümlerin, taktiri hükümlerden önce uygulanacağı, Kanunun 50/3. fıkrasındaki düzenleme uyarınca öncelikle 50/1. maddesinin uygulanmasının gerektiği nazara alınmaksızın, hükmedilen 3 ay 10 gün hapis cezasının TCK’nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesi,
2- Katılan hakkında düzenlenen adli rapor içeriğinde yaralanmanın, kişinin yaşamını tehlikeye soktuğunun, kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığının ve sağ ulna kırığı, burun parçalı açık kırığı meydana geldiğinin belirtilmesi karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan temel cezada TCK’nın 89/2. maddesi uyarınca arttırım yapılırken uygulanacak bentlerin (b) ve (e) yerine, sadece (b) bendi olarak gösterilmesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3- Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca; fiilin işlendiği sırada 18 yaşını doldurmamış çocukların, işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılması ve mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1- Suça sürüklenen çocuk hakkında, TCK’nın 51/3. maddesi gereğince denetim süresi belirlenmesi yerine, denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmesi ve uygulanan kanunun TCK yerine CMK olarak gösterilmesi,
2- Hapis cezası ertelenen suça sürüklenen çocuk hakkında, denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmeden geçirilmesine karar verilirken uygulanan Kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3- Suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 51/7-8. maddesi uyarınca denetim süresi içinde sanığın kasıtlı bir suç işlemesi halinde cezanın kısmen veya tamamen infazına karar verileceğinin ve denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği taktirde cezanın infaz edilmiş sayılacağının kararda belirtilmemesi,
Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 31.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.