Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/29305 E. 2014/8012 K. 01.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/29305
KARAR NO : 2014/8012
KARAR TARİHİ : 01.04.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/70516
Mahkemesi : Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 13/12/2012
Numarası : 2012/265 – 2012/389

Davacı vekilinin 04.07.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. vd maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağını oluşturan Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/38 Esas – 2010/23 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinden; sanığın (davacının) Adam öldürme suçundan, 28.11.2008 – 22.07.2009 ve 06.08.2009 – 21.01.2010 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz incelemesi sonucunda onanmak suretiyle 05.04.2012 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 04.07.2012 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, CMK’nın 144/1-e bendindeki düzenlemenin TCK’nın 270. maddesindeki anlamda bir başkasının suçunu üstlenme fiilleri bakımından geçerli olması nedeniyle tebliğnamede 1. bentte yer alan, bozma düşüncesi ile manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespit edildiğinden tebliğnamede 5. bentte yer alan bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir.
Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacı vekilinin tazminat miktarına ve eksik incelemeye, davalı vekilinin hükmedilen manevi tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazının reddine, ancak;
1- Davacının 28.11.2008 – 22.07.2009 ve 06.08.2009 – 21.01.2010 tarihleri arasında 404 gün süreyle tutuklu kaldığı, tutuklanmadan önce çay ocağı işletmeciliği yapan davacının bu dönem içerisinde maddi zararını vergi kaydı, gelir vergisi beyannamesi gibi resmi bir belgeyle ispatlayamadığı nazara alınıp, davacının vasıfsız bir işçi gibi değerlendirilerek tutuklu kaldığı dönemde geçerli olan net asgari ücret üzerinden kesinti yapmadan hesaplanacak miktarın maddi tazminat olarak ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Tazminat davasına dayanak olan ceza dava dosyasında davacı hakkındaki tutuklama kararının infazına 22.07.2009 tarihi ile 06.08.2009 tarihleri arasında ara verilmesi nedeniyle, davacının gerçekte 28.11.2008 – 22.07.2009 ve 06.08.2009 – 21.01.2010 tarihleri arasında 404 gün süreyle tutuklu kaldığı, buna karşılık mahkemece tutukluluk süresinin 420 gün olarak belirlenmesi suretiyle fazla maddi tazminata hükmedilmesi,
3- Davacı A.. E..’un beraat ettiği ceza davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinin anlaşılması ve beraat hükmünün verildiği tarihte geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesaplanacak 2.000 TL vekalet ücretinin maddi zararına ilave edilmesi gerekirken, beraat hükmünden önceki bir tarihte tanzim edilen serbest meslek makbuzu bulunmamasına rağmen vekalet ücreti olarak 10.000 TL’nin maddi zarara ilave edilmesi suretiyle fazla miktarda maddi tazminata hükmedilmesi,
4- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup ve Ulusal Yargı Ağı Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
Davacı yararına hükmedilen toplam tazminat miktarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken eksik şekilde 2.400 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ve hükmedilen maddi tazminat miktarına, davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme uygun olarak, BOZULMASINA, 01.04.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.