YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/28821
KARAR NO : 2014/19774
KARAR TARİHİ : 14.10.2014
Tebliğname no : 12 – 2012/238209
Mahkemesi : İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 14/06/2012
Numarası : 2011/348 – 2012/331
Suç : Taksirle öldürme
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, kusura ilişkin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Oluşa ve dosya kapsamına göre sanığın meskun mahalde gündüz vakti tek yönlü bölünmüş yolda sevk ve idaresindeki araç ile seyri sırasında bilinmeyen sebepten dolayı direksiyon hakimiyetini kaybedip sağ taraftaki kaldırıma çıkıp burada beklemekte olan yayaya çarparak ölümüne sebebiyet veren sanık hakkında temel cezanın asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden, asli ve tam kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin ölümüne sebebiyet veren sanık hakkında 2 yıl ile 6 yıl arasında hapis cezası tayin ve takdir etmek durumunda olan yerel mahkemece, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek, adalet ve hakkaniyete uygun düşmeyecek biçimde en üst hadden ceza belirlenmesi;
2)5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden, anılan madde ile hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.