Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/28570 E. 2014/3765 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/28570
KARAR NO : 2014/3765
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/293405
Mahkemesi : Antalya 4. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 20/05/2013
Numarası : 2013/133-2013/555
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusur durumuna, eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine ilişkin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
1- Bozma ilamına uyulduğu halde, gerekçeli karar başlığında, suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı hareket edilmesi,
2- TCK’nın 50/4. maddesi uyarınca, sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlık ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak, tayin olunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilip çevrilmemesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, kavşakta geçiş önceliğine uymaması sonucu asli kusurlu olarak bir kişinin ölümüne sebebiyet verdiği kazanın hemen ardından kaza mahallini terk etmeyip, yaralı motosiklet sürücüsünün yardımına koşan, olay tarihinden itibaren tüm aşamalarda olayı oluşa uygun şekilde anlatarak mahkemeye yardımcı olan, savunmalarında olaydan dolayı üzüntü duyduğunu ifade eden, beyanına göre evli, 3 çocuklu ve 830-2000 TL aylık ücret karşılığında inşaatlarda işçi olarak çalışan, dosya içeriğindeki delillere göre olumsuz bir kişiliği belirlenemeyen ve sabıkası da bulunmayan sanık hakkında, “sanığın kusur durumu ve suçun işleniş şekline göre verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesi gerekmiş” şeklinde, sanığın dosyaya yansıyan olumlu kişilik özellikleri, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığı irdelenip gerekçelendirilmeden, salt olayın oluş şekli ve kusur durumuna dayalı yetersiz gerekçelerle, bozma ilamından önceki hükümdekinin aksine, sanık hakkında TCK’nın 50/4. maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.