YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/28549
KARAR NO : 2014/3713
KARAR TARİHİ : 17.02.2014
Tebliğname no : 12 – 2013/307957
Mahkemesi : Tokat Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 27/06/2013
Numarası : 2013/159- 2013/201
Suç : Taksirle Öldürme
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
CMK’nın 231. maddesinin 11. fıkrası uyarınca ancak, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanık hakkında durumunun değerlendirilerek, kısmi infaz veya koşulların varlığı halinde TCK’nın 50 ve 51. maddelerinin uygulanması suretiyle yeni bir mahkumiyet hükmü kurulabileceği gözetilmeksizin, yeniden suç işleyen sanık hakkında açıklanan hükümdeki hapis cezasının, önceki hükmü açıklamakla yetinilmesi gerekirken aynı Kanunun 50. maddesi gereğince paraya çevrilmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin hükmün açıklanması için şartların oluşmadığına ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın kullandığı araç ile meskun mahalde sabah saatlerinde, fasılalı sarı ışık yanan kavşakta sağdan gelen mobilete öncelik hakkını vermeyerek çarpması sonucu, mobiletteki K.. D.. ölümüne ve şikayetçi olmayan Bayram Doğan’ın 90 gün iş ve güçten kalacak şekilde yaralanmasından ibaret eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nın 455/2 ve 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Kanunun 85/1 maddesinde yazılı suçu oluşturacağı gözetilerek, 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesinde yer alan “lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir” hükmü karşısında, her iki TCK’nın olaya ilişkin tüm hükümleri (indirim/bilinçli taksir, gb.) ayrı ayrı ele alınarak cezanın artırım ve indirimine ilişkin leh ve aleyhteki maddeleri somut olarak belirlenip, ortaya çıkan sonuçların birbiriyle uygulamalı karşılaştırılması, müteakiben cezanın bireyselleştirilmesine ilişkin 647 sayılı Kanun, 765 sayılı Kanunun hükümleri ile 5237 sayılı Kanunun 50 ve devam eden maddelerinin de kararın gerekçe bölümünde tartışılıp sonucuna göre lehe yasanın belirlenmesi yerine, karşılaştırma bu şekilde yapılmadan netice hapis cezalarından 5237 sayılı yasa gereğince belirlenen cezanın lehe olduğu belirtilerek hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin tirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının korunmasına, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.