Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/28407 E. 2014/3656 K. 14.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/28407
KARAR NO : 2014/3656
KARAR TARİHİ : 14.02.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/65762
Mahkemesi : Çine Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 10/10/2012
Numarası : 2008/644 – 2012/713
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık Y.. Y..’ın beraatine, sanık N.. T.. hakkında açılan davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların, İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 09/09/1994 tarih ve 4132 sayılı kararı ile 1. derece doğal sit alanı olarak tescilli bölgede bulunan, özel mülkiyete ait taşınmazda izinsiz olarak baz istasyonu kurdukları iddiasıyla haklarında dava açıldığı, sanık N.. T..’in savunmasında, taşeron D.. Digital Ltd. Şirketinde 12/12/2000 tarihi itibariyle çalışmaya başladığını, baz istasyonunun kurulduğu 06/10/2000 tarihinde bu şirkette çalışmadığını, bu nedenle atılı suçu işlemesinin mümkün olmadığını, şirketteki görevinin bakım ve onarım olduğunu, baz istasyonu kurma gibi bir görevinin bulunmadığını, mevcut sözleşmede imzasının bulunmadığını beyan ettiği, Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş’nin 18/06/2012 havale tarihli cevabi yazısında, dava konusu istasyonun 06/10/2000 tarihinde kurulduğunun bildirildiği, dosya kapsamında mevcut 12/02/2000 tarihli kira sözleşmesinde, kiracı Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş adına E.. M.. A.. isimli şahsın imzasının yer aldığı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın 03/06/2009 havale tarihli yazısında, sanığın D.. D.. . Şirketinde 12/12/2000 tarihinden itibaren sigortalı olarak çalışmaya başladığının belirtildiği, bu itibarla dava konusu baz istasyonunun kurulduğu tarihte, adı geçen şirkette çalışmadığı anlaşılan sanık N.. T.. hakkında beraat kararı, UYAP ortamında yapılan nüfus kaydına ilişkin araştırmada, hakkında beraat kararı verilen sanık Y.. Y..’ın, hükümden önce 21/05/2012 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, adı geçen sanık yönünden, davanın ölüm nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.