Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/28392 E. 2014/7331 K. 25.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/28392
KARAR NO : 2014/7331
KARAR TARİHİ : 25.03.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/35492
Mahkemesi : Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 19/11/2012
Numarası : 2012/49 – 2012/101
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat

Davacının 06.04.2012 tarihli dilekçesi ile bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraetine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağını oluşturan Çorum Ağır Ceza Mahkemesinin 17.02.2009 tarih, 2008/249 Esas – 2009/32 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinden; sanığın (davacının) Yasal sınırı aşarak görevi sırasında kasten adam öldürmek suçundan, 03.08.2001 – 19.04.2002 tarihleri arasında tutuklu kaldığı ve hakkında beraetine hükmedildiği, hükmün temyiz incelemesi sonucunda onanmak suretiyle 22.11.2011 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 06.04.2012 tarihinde, haksız işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanunun 2. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla,
Yapılan incelemeye toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacı vekilinin tazminat miktarına ve eksi incelemeye, davalı vekilinin kendileri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazının reddine, ancak;
1- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 259 gün süreyle tutuklanan davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçülere uymayıp fazla tayini,
2- Jandarma uzman çavuş olarak görev yapan davacıya, tutuklu kaldığı süre içerisinde ödenmeyen maaşlarının beraet hükmünden sonra 14.11.2003 tarihinde ödendiği anlaşılmakla, maddi tazminata konu olacak bir zararı olmamasına rağmen, eksik ödenen maaş farklarının geç ödenmesi gerekçesiyle faiz alacağından oluşan 2.820,84 TL’nin maddi tazminat olarak ödenmesine karar verilmesi,
3- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorularak ve Ulusal Yargı Ağı Sistemi (UYAP) üzerinden araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ve tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme uygun olarak, BOZULMASINA, 25.03.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.