Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/28199 E. 2014/24741 K. 04.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/28199
KARAR NO : 2014/24741
KARAR TARİHİ : 04.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/315044
Mahkemesi : Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 26/06/2013
Numarası : 2011/269 – 2013/444
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafiinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıkların Güneş diyaliz merkezinin ortakları olduğu, diyaliz merkezinde 2 yıldır işçi olarak çalışan ölenin yolcu asansörüne hasta nakil sedyesi ile bindiğinde asansör kapısının kapandığı, ancak güvenlik(iç) kapısının kapanmadığı ve asansörün hareket etmesi ile sedyenin ayağının duvarla kapı arasındaki boşluğa girmesi ile ölenin sedye ile ayna arasında sıkışıp boğularak öldüğü olayda, adı geçen işyerinde iki tane asansör bulunduğu, ölenin hasta ve yük taşımaya ayrılan asansör yerine sedyenin sığamayacağı ebatta bulunan yolcu asansörüne binerek sedyeyi çapraz bir şekilde yerleştirmeye ve asansörü kullanmaya çalıştığı, kazanın kullanım hatasından ve asansörün iç kapısının kapanmamasına rağmen hareket etmesinden kaynaklandığı, asansörlerin bakımı için diyaliz merkezinin … Asansör Sanayi Limited şirketi ile anlaştıkları, bu şirket yöneticileri hakkında olaydaki kusurları nedeniyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, yolcu asansörü üzerinde A4 kağıdında“ çalışan personelin elinde yük olmadığı sürece asansöre binmesi yasaktır” yazısı bulunsa da tanık S.. H..’ın “ölenin yük asansörüne değilde yolcu asansörüne bindiğini, asansör boş olduğu için binerken uyarma gereği duymadığını, önceden boş olduğu zaman hasta olmaksızın kullanabildiklerini, işyerinde yetkililerin sık sık kendilerini uyardıklarını” beyan etmesi karşısında, ölenin yolcu asansörüne sedye ile binilmeyeceğini bilmesi gerektiği, mahkemenin kabulüne esas aldığı bilirkişi raporunda iç emniyet kapısı açık iken asansörün hareket etmemesi gerektiğinden bahisle sanıklara günün teknolojisine uygun asansör çalıştırmadıklarından bahisle kusur izafe edilmiş ise de sanıkların sözleşme ile anlaştıkları … Asansör Limited Şirketinin asansörün işleyişinde teknik eksilikler
olduğunu, bu haliyle asansörün çalıştırılamayacağı veya yeni teknolojilerin eklenmesi gerektiğine dair sanıklara herhangi bir iletide bulunmadıkları, bu haliyle asansörün teknolojiye uygun olduğu kanaatinin sanıklarda oluştuğu anlaşılmakla sanıklara kusur izafe edilemeyeceği, ayrıca H.. Y..’nun ortak olup Kuşadası’nda yaşadığı, hastane yönetiminde görevinin bulunmadığı anlaşılmakla; sanıkların beraati yerine, mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden, sanık K.. Y.. hakkında TCK’nın 53/1. maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.