Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/2818 E. 2014/6934 K. 20.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2818
KARAR NO : 2014/6934
KARAR TARİHİ : 20.03.2014

Tebliğname no : 12 – 2011/388108
Mahkemesi : Beykoz 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 27/06/2011
Numarası : 2010/256 – 2011/570
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık T.. G..’in mahkumiyetine ilişkin hüküm adı geçen sanığın müdafii tarafından; sanık S.. K..’ın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık müdafii ile katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı;
Belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; sanıkların birlikte hareket ederek, İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 15/11/1995 tarih ve 7755 sayılı kararı ile tescilli 3. derece doğal sit alanı içerisine izin almaksızın ev yaptıklarının iddia olunduğu, sanıkların aşamalarda verdikleri benzer ifadelere göre, sanık Tahir’e ait arazide sanık Sezayi tarafından suça konu evin inşa edildiği, inşaata yönelik masraflar sanık Tahir tarafından karşılanıp,
işçiliğin sanık Sezayi tarafından üstlenildiği, ancak, sanık Sezayi’nin yevmiye karşılığı çalışan işçi konumunda olmayıp, sanıklar arasında düzenlenen 01/01/2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesine göre, yapılan evin maddi durumu iyi olmayan sanık Sezayi tarafından kullanılacağı, dolayısıyla 3. derece doğal sit alanında izin almaksızın inşai müdahale gerçekleştirme eyleminin her iki sanığın ortak iradesiyle meydana geldiği, bununla birlikte, dosya kapsamında mevcut tapu kaydına göre bölgedeki 259 parsel sayılı taşınmazın sanık Tahir’e ait olduğu, fen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ise suça konu evin 260 parsel sınırları içerisinde kaldığının belirtildiği, eylem sanık Tahir’e ait tapulu taşınmaz üzerinde gerçekleştirilmiş ise, sit kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediği araştırılarak, sanıkların bölgenin niteliğini bilip bilmediklerinin tereddütsüz biçimde belirlenmesi gerektiği anlaşılmakla; inşai müdahalede bulunulan taşınmazın sanık Tahir’e ait olup olmadığı, sit kararının bölge halkına duyurulup duyurulmadığı, ilan yapılmış ise, sanıkların ilan tarihi itibariyle bahse konu bölgede ikamet edip etmedikleri ve dolayısıyla ilana vakıf olup olmadıkları araştırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik soruşturma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
Hükümden sonra, 11/10/2013 günlü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun’da, 65/1 ve 65/4 maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak getirilen değişiklikler karşısında, sanıkların hukuki durumlarının yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık T.. G.. müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.