Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/27905 E. 2014/3570 K. 13.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/27905
KARAR NO : 2014/3570
KARAR TARİHİ : 13.02.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/362887
Mahkemesi : Kaman Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 27/05/2010
Numarası : 2009/114 – 2010/92
Suç : Taksirle yaralama

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık ve mağdurlar zorunlu vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yaralanmaları nedeniyle suçtan zarar gördükleri anlaşılan 16.04.2003 doğumlu mağdur A.. K.. ve 16.04.2006 doğumlu mağdur T.. K..’a 5271 sayılı CMK’nın 234/2. maddesi uyarınca yargılama aşamasında zorunlu vekil atanmadığından, mağdurlara temyiz aşamasında atanması sağlanan zorunlu vekilin hükmü temyiz hakkının bulunduğu kabul edilerek, adı geçen mağdurların yaralanması nedeniyle suçtan doğrudan zarar gördükleri anlaşılan ve zorunlu vekillerinin hükmü temyiz etmesi suretiyle katılma iradesi ortaya konan mağdurlar A.. K.. ve T.. K..’ın 5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmalarına karar verilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, cezanın fazla olduğuna, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğine, katılanlar zorunlu vekilinin, TCK’nın 89/2 maddesi gereğince ayrı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan da ayrı ceza verilmesi yerine fikri içtima kuralının uygulanmasının hatalı olduğuna, eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ilişkin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay tarihinde, sürücü H. K..sevk ve idaresindeki otomobili ile Kaman’dan Benzer köyü istikametine doğru bölünmemiş iki yönlü il yolunda seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde, karşı şeride geçmesi üzerine olaydan 22 dakika sonra yapılan ölçümde 186 promil alkollü olduğu ve sürücü belgesi bulunmadığı saptanan sanık A.. K..’ın kullandığı otomobil ile çarpıştıkları olayda, sanığın sürücü H.. K..soruşturma aşamasında alınan ifadesi ile katılan S.. K.. aşamalardaki beyanlarından, sanığın yalpalayarak seyretmesi üzerine H..K..karşı şeride geçmesine neden olmak suretiyle seyrini etkilediği hususu dikkate alındığında, sanığın olayda eşit derecede kusurlu olduğunun kabul edilmesi gerekirken, tali kusurlu olduğunun kabulü ile muhtelif kırıklar oluşacak şekilde yaralanan sürücü H.. K..aracında yolcu olarak bulunan katılan A.. K..’ın hayati tehlike geçirip, hayati fonksiyonlarını orta (2.) derecede etkileyen sol klavikula kırığı oluşacak ve katılanlar T.. K.., S.. K.. ile S. K.. basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmalarının niteliği, mağdur sayısı ile 5237 sayılı TCK’nın 22/4 ve 61. maddelerine göre temel cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesi şartları gözetilerek, temel cezanın asgari hadden uzaklaşılarak tayini gerekirken, yazılı şekilde eksik cezaya hükmolunması, Kabule göre de; sanık hakkında hükmedilen 6 ay 20 gün hapis cezasından çevrilen gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi sırasında, hapis cezasının kaç gün üzerinden çevrildiğinin belirtilmemesi ve adli para cezasının taksitlendirilmesi ile ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceği hususunun açıklanması sırasında uygulanan kanun maddesinin TCK’nın 52/4. yerine, aynı Kanun’un 52 ve 50/6. maddeleri olarak gösterilmesi suretiyle 5237 sayılı TCK’nın 52/3-4, 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddelerine aykırı davranılması,Kanuna aykırı olup, katılanlar zorunlu vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.