Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/27878 E. 2014/25397 K. 11.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/27878
KARAR NO : 2014/25397
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/44448
Mahkemesi : Tavşanlı Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 01/11/2012
Numarası : 2012/463 – 2012/635
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Suç tarihinde, kolluk kuvvetlerince alınan ihbar doğrultusunda, Cumhuriyet savcısının arama kararı ile yapılan sanığın üst aramasında, ceketinin cebinde poşete sarılı şekilde suça konu sikkelerin ele geçirildiği, dava konusu sikkeler üzerinde müzede görevli arkeolog bilirkişiler tarafından yapılan incelemede, suça konu sikkelerin 2863 sayılı Kanun kapsamına giren tasnif ve tescile tabi eserler olduğunun bildirildiği, sanığın aşamalarda verdiği benzer ifadelerinde, sikkeleri 2 gün önce Oylat Kaplıcaları’nın yanında yer alan tarlada bulduğunu ve dava konusu sikkeleri müzeye teslim etmek için yola çıktığını, yolda kolluk görevlileri tarafından durdurulduğunu beyan ettiği, bu kapsamda 2863 sayılı Kanunun 4. maddesinde “haber verme zorunluluğu” başlığı altında taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarını bulanların, malik oldukları veya kullandıkları arazinin içinde kültür ve tabiat varlığı bulunduğunu bilenlerin veya yeni haberdar olan malik ve zilyetlerin, bunu en geç üç gün içinde, en yakın müze müdürlüğüne veya köyde muhtara veya diğer yerlerde mülki idare amirlerine bildirmeye mecbur oldukları belirtilmiş, buna aykırı hareket edenlerin cezası aynı Kanunun 67/1 maddesinde düzenlenmiş olup, somut durumda, sanığın, “2 gün önce sikkeleri tarlada bulduğunu ” beyan eden ve aksi ispatlanamayan ifadeleri karşısında, 2863 sayılı Kanunun 4. maddesinde belirtilen üç günlük bildirim süresi içerisinde eserlerin ele geçirilmesi nedeniyle haber verme yükümlülüğüne aykırılık suçunun kanuni unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla; sanık hakkında yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
a) Dava konusu eserler üzerinde üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, mevcut durumları itibariyle bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgileri, tasnif ve tescile tabi, bildirim zorunluluğu olan, yani 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlıkları olup olmadıkları tespit edilerek, sonucuna göre eserlerin akibeti hususunda karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, davanın tarafı konumundaki Müze Müdürlüğü görevlilerince soruşturma aşamasında düzenlenen rapor hükme esas alınmak suretiyle karar verilmesi,
b) Sanık hakkında, verilen hapis cezasının, adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
c) 2863 sayılı Kanunun kapsamında korunması gerekli kültür varlığı niteliğini haiz bulunduğu belirlenen eserlerin aynı Kanunun 75. maddesi gereğince Müze Müdürlüğü’ne teslimine karar verilmesi gerekirken, müsaderesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.