Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/27804 E. 2014/20324 K. 20.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/27804
KARAR NO : 2014/20324
KARAR TARİHİ : 20.10.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/315343
Mahkemesi : Antalya 4. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 14/06/2012
Numarası : 2011/347-2012/668
Suç : Haberleşmenin gizliliğini ihlal

Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Duruşmada alınan beyanına göre evli ve 4 çocuk sahibi olup, bir firmada çalışan ve aylık geliri 2.600 TL olan sanık hakkında, hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, adli para cezasının günlüğünün TCK’nın 52/2. maddesi gereğince 30 TL olarak belirlenmesinde, sanığın ekonomik durumu ve diğer şahsi hallerine nazaran bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki (2-b) numara ve harfiyle gösterilen bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sübuta, suç vasfına, teşebbüs hükümlerinin uygulanmamasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
1- TCK’’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütlerden suçun işleniş biçimi ve sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle, aynı Kanun’un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, temel cezanın asgari hadden tayin edilmesi,
2- Sevgilisi olan katılan Nalan’ın başkalarıyla yaptığı telefon görüşmelerini dinleme, katılanın başkalarına gönderdiği ya da başkaları tarafından katılana gönderilen mesajların birer kopyasını elde ederek, mesaj içeriklerini öğrenme amacını taşıyan ve hakkında haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanık Zekeriya’ya, bu amacını gerçekleştirmesine olanak sağlayan casus yazılım programını ve cep telefonunu ücreti karşılığında temin edip, katılanı gizlice nasıl dinleyebileceği konusunda sanık Zekeriya’ya yol gösteren sanık Muhammet’in yardım eden kişi olarak kabulüyle hakkında TCK’nın 39/2-b maddesi atfıyla aynı Kanun’un 39/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanığa hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK’nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
4- Sanığın gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin hükmedilen cezasından indirilmesine karar verilirken, uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi, kanuna aykırı,
5- TCK’nın 132/1-1. maddesinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası, aynı Kanun’un 132/1-2. maddesinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş iken, hükümden sonra 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 79. maddesi ile yapılan değişiklikle, TCK’nın 132/1-1. maddesinde bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmesi, haberleşme içeriklerinin kaydedilmesi halinde ise verilecek cezanın TCK’nın 132/1-2. maddesi gereğince bir kat artırılacağının düzenlenmesi karşısında, TCK’nın 7/2. maddesi gereğince, sanık lehine olan hukuki durumun tespiti ile yeniden hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi gereğince ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 20.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.