Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/27605 E. 2014/21408 K. 30.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/27605
KARAR NO : 2014/21408
KARAR TARİHİ : 30.10.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/353676
Mahkemesi : Tavas Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 20/10/2011
Numarası : 2011/92-2011/206
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Müşteki Kültür ve Turizm Bakanlığı’na duruşma günü bildirilmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören sıfatıyla temyiz hakkının bulunduğu kabul edilerek, suçtan zarar gördüğü anlaşılan ve hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan müşteki Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilmek suretiyle yapılan incelemede;
Katılan vekilinin ve mahalli Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Suç tarihinde, mahkeme kararına istinaden kolluk görevlileri tarafından sanığın evinde yapılan aramada, müze müdürlüğü raporu ile 2863 sayılı Kanun kapsamında tasnif ve tescile tabi etütlük eser niteliğinde 2 adet sikke ile kanun kapsamı dışında bulunan sahte olduğu tespit edilen 3 adet objenin ele geçirildiği, sanığın aşamalardaki benzer ifadelerinde; arama sonucu ele geçirilen 3 adet imitasyon nitelikteki objelerin kendisine ait olduğunu fakat sikkelerin kime ait olduğunu bilmediğini, on yıldır arama yapılan evde oturduğunu, kendisinden önce abisinin eserlerin bulunduğu evde yaşadığını, vefat eden abisinin madeni paralar biriktirdiğini beyan ettiği anlaşılmış olup, söz konusu sikkeleri bulduğuna dair bir savunmasının bulunmaması karşısında, dava konusu eserler üzerinde üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, mevcut durumu itibariyle bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgisi, tasnif ve tescile tabi, bildirim zorunluluğu olan, yani 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlığı olup olmadığı tespit edilerek, belirtilen niteliğe haiz olduklarının saptanması haline sanığın eyleminin 2863 sayılı Kanunun 70. maddesinde belirtilen bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile sanığın beraatine hükmedilmesi,
Kabule göre de;
Müze görevlilerince düzenlenen 14.04.2011 tarihli raporun 3-4 ve 5. sıralarında yer alan objelerin kanun kapsamı dışında olup,dolandırıcılıkta kullanılabilecek şekilde aldatma özelliklerinin bulunduğu belirtilmesine rağmen, bahsi geçen objelerin sanığa iade edilmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 30/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.