YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/27548
KARAR NO : 2014/8590
KARAR TARİHİ : 08.04.2014
Tebliğname no : 12 – 2013/13514
Mahkemesi : İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 28/11/2012
Numarası : 2012/22 – 2012/299
Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat
Davacı vekilinin 23.12.2011 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. vd maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağını oluşturan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/317 Esas – 2011/13 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinden; sanığın (davacının) Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan, 21.12.2006 – 25.12.2006 tarihleri arasında gözaltında kaldığı, 09.01.2007 – 03.09.2007 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 14.02.2011 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 23.12.2011 tarihinde açıldığı anlaşılmış, davacının gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği süreleri karar başlığında gösteren beraatine ilişkin hükmün ve bu hükme ait kesinleşme şerhinin onaylı suretinin getirtilerek dosya arasına alındığı ve davacının tutuklandığı Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçu nedeniyle beraat ettiğinin anlaşılması karşısında tebliğnamenin 1-a bendindeki, 5271 sayılı CMK’nın 144/1-a bendini yürürlükten kaldıran ve 11.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanun’un 18. maddesindeki düzenleme de gözetildiğinde, davacının tutuklu kaldığı sürenin sabıka kaydına esas teşkil eden mahkumiyetinden mahsup edilip edilmediğinin araştırılmasına gerek olmadığının anlaşılması karşısında tebliğnamenin 1- c bendindeki bozma isteyen görüşlere iştirak edilmemiştir.
Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin davacının kendi kusuru ile tutuklanmasına neden olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Davanın süresinde açılıp açılmadığının denetlenmesi bakımından, tazminat davasının dayanağını oluşturan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.02.2011 tarih, 2007/317 Esas – 2011/13 Karar sayılı beraat hükmünün, kesinleşme şerhli örneğinin bizzat davacıya tebliğ edilip edilmediği mahal mahkemesinden de sorulmak suretiyle, şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenerek, tespit edilmesinden sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, hükmün esasını teşkil eden kısa kararda toplam olarak 8.000 lira belirlendiği halde gerekçeli kararın hükmün fıkrasında her ay itibariyle 8.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmek suretiyle gerekçe ile hükmün karıştırılması,
2- Davacı yararına maddi tazminata hükmedilirken 3.463 TL maddi tazminat ile 3.000 TL vekalet ücretinin toplamı yapılırken maddi zararın 6.463 TL yerine 6.463,20 TL olarak ödenmesine karar verilmesi,
3- Davacı A.. Ç..’un beraat ettiği ceza davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinin anlaşılması karşısında, beraat hükmünün verildiği tarihte geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesaplanacak 2.200 TL vekalet ücretinin maddi zarara ilave edilmesi gerekirken, beraat hükmünden sonraki bir tarihte tanzim edilen serbest meslek makbuzu üzerindeki 3.000 TL’nin maddi zarara eklenmesi suretiyle fazla miktarda maddi tazminata hükmedilmesi,
4- Gerekçeli karar başlığında, ”dava tarihi” ibaresi yerine ”suç tarihi” ibaresine, “dava” ibaresi yerine ise “suç” ve “suç yeri” ibarelerine yer verilmiş olması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ve hükmedilen tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme uygun olarak, BOZULMASINA, 08.04.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.