Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/27529 E. 2014/9856 K. 22.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/27529
KARAR NO : 2014/9856
KARAR TARİHİ : 22.04.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/47527
Mahkemesi : Kırkağaç Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 21/11/2012
Numarası : 2012/128 – 2012/172
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kırkağaç İlçe Jandarma Komutanlığı görevlilerince yapılan istihbari çalışma neticesinde, sanık R.. E.. ile hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık H.. İ.. B..’in ellerinde tarihi eserlerin bulunduğu ve bunlara müşteri aradıkları bilgisine ulaşıldığı, jandarma görevlilerinin müşteri kılığında sanıklarla görüştükleri ve sanıkların pazarlık yaptıkları esnada kolluk görevlilerince yakalandıkları, sanıklardan ele geçirilen 15 adet Roma, Bizans ve Osmanlı dönemine ait sikkenin, 2863 sayılı Kanun uyarınca tescil ve tasnife tabi olduğu, sanık R.. E.. ile hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen Halil İbrahim Bilgiç’in kültür varlığı ticareti kapsamında eylemlerde bulundukları ve üzerlerine atılı suçun sabit olduğu anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir sebebe dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-5728 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 2863 sayılı Kanunun 67. maddesinin lafzı ile, yerleşik Daire ve Ceza Genel Kurulu kararları nazara alındığında, 2863 sayılı Kanunun 27. maddesine aykırı olarak izinsiz taşınır kültür varlığı ticareti suçunun işlenmesi halinde, ticarete konu olan eserlerin, anılan Kanunun 4. maddesinde belirtilen süre içerisinde yetkili mercilere bildirilmemesi nedeniyle ayrıca 2863 sayılı Kanunun 67/1 maddesinde düzenlenen ihbar yükümlülüğüne aykırılık suçundan söz edilemeyeceği, bu yönde mevcut olan uygulamanın 5728 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu kanun hükmü haline getirildiği, mahkemece lehe kanun karşılaştırması yapılırken, “5728 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi ise sanığın bildirim yükümlülüğüne aykırılık ve kültür varlığı ticareti yapma suçlarını işlediğinden bahisle 67. maddenin iki kez uygulanması gerektiği, bu itibarla 5728 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 67/2 maddesinin sanık lehine olduğu” şeklinde yerinde olmayan gerekçe ile lehe kanunun tespitinde hataya düşülmek suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
2-5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca sanık hakkında sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından koşullu salıverme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.