Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/27516 E. 2014/22212 K. 07.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/27516
KARAR NO : 2014/22212
KARAR TARİHİ : 07.11.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/13913
Mahkemesi : İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 18/09/2012
Numarası : 2012/467- 2012/1796
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kültür ve Turizm Bakanlığı adına katılma talebinde bulunulduğu ve katılma kararının bu yöndeki dilekçeye istinaden verildiği halde, gerekçeli karar başlığında İ.. M..’nün katılan ve 25/02/2012 olan suç tarihinin 25/02/2011 olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlıkları olarak değerlendirilmiştir.
Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne yapılan bir ihbarla “B.. ilçesi, Y.mahallesi, G..sokak üzerinde bulunan E..Yapı isimli emlakçı dükkanında tarihi eser alışverişi yapıldığı, acele edilirse yakalayabileceklerinin” bildirilmesi üzerine, emniyet ekiplerince söz konusu adrese gidiği, dükkana girildiğinde sağ tarafta bulunan masa üzerinde, masanın çekmecesinde ve dükkanın arka bölmesinde bulunan lavabo üzerinde gazete kağıdına serili vaziyette sikkeler ile kapı arkasında poşet içerisinde 1 adet mermer insan başı heykeli olmak üzere toplam 171 adet eserin ele geçirildiği, sanık M.. O..’ın savunmasında, inşaatçılık yaptığı dönemde tanıştığı H. isimli arkadaşının kendisini 15-20 gün önce tanımadığı bir numaradan aradığını ve otobüsle peynir göndereceğini söylediğini, kendisinin M..T..un kargo bölümünden teneke kutuyu aldığında, içerisinden bir miktar peynir ve sikkelerin çıktığını, sikkelerden anlamadığı için arkadaşı olan sanık M.. S..’ye götürdüğünü, sikkeleri ne yapalım diye sorduğunu, onun da bunlar çok para edecek şeyler değil, bunları müzeye teslim edelim dediğini ifade ettiği, sanık M.. E..’in de bu savunmayı destekler mahiyette beyanda bulunduğu ve dava konusu 1 adet insan başı heykelini hurdacıdan satın aldığını, 1 adet metal objenin ise antikacılık yaptığı dönemde antika olarak satın aldığı bir obje olduğunu savunduğu, müze müdürlüğü görevlileri tarafından düzenlenen raporda, 4 adet eserin 2863 sayılı Kanun kapsamında, mermer görünümlü baş da dahil olmak üzere diğer eserlerin taklit olduklarının belirlendiği, mahkemece müze görevlileri tarafından tanzim edilen rapor esas alınarak hüküm kurulduğu anlaşılmakla, tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanıkların ele geçirilen eserleri 2863 sayılı Kanunun 67/2. maddesinde açıklandığı şekilde “satışa arz ettiklerine, sattıklarına, satın aldıklarına, ya da kabul ettiklerine” dair savunmalarının aksine mahkumiyetlerine yeterli delil bulunmaması karşısında, anılan Kanunun 70. maddesinde yer alan “kültür varlığı bulundurma” suçundan mahkumiyetleri yerine, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kabule göre de;
1- Dava konusu eserler üzerinde, üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, mevcut durumları itibariyle bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgileri, tasnif ve tescile tabi, bildirim zorunluluğu olan, yani 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlıkları olup olmadıkları tespit edilerek sonucuna göre sanıklara iadesine veya tescil ve tasnifi yapılmak üzere müzeye teslimine karar verilmesi yerine, dosyanın tarafı konumundaki Müze Müdürlüğü’nde çalışan görevlilerin hazırladığı rapor hükme esas alınmak suretiyle muhafazalarına ve ilgili birime yazı yazılmasına karar verilmesi,
2- “Zararın giderilmediği” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.