Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/27344 E. 2014/21390 K. 30.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/27344
KARAR NO : 2014/21390
KARAR TARİHİ : 30.10.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/47487
Mahkemesi : İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 11/12/2012
Numarası : 2011/213 – 2012/1367
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, suça konu objelerin tarihi nitelikte olmadığına; mahalli Cumhuriyet savcısının, sanık hakkında tayin edilen cezanın ertelenmemesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
2863 sayılı Kanunun 23/a maddesinde, korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıklarının örnekleme yoluyla sayıldığı, sayılanlar içerisinde, “halkın sosyal hayatını yansıtan, insan yapısı araç ve gereçler dahil, bilim, din ve mihaniki sanatlarla ilgili etnoğrafik nitelikteki kültür varlıkları” nın da yer aldığı, 2863 sayılı Kanunun 23/a maddesi kapsamında korunması gerekli değer taşıyan tüm kültür ve tabiat varlıkları gibi etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarının da tasnif ve tescile tabi olduğu, tasnif ve tescile tabi olmayan varlıkların zaten 2863 sayılı Kanunun konusu dışında kaldığı ve bunlar üzerinde serbestçe tasarrufta bulunulabileceği, anılan Kanun kapsamına giren kültür ve tabiat varlıklarının bulundurulmasının, alınıp satılmasının ise serbest olmayıp, kanun ve yönetmeliklerde düzenlenen birtakım koşulların gerçekleşmesine bağlı bulunduğu;
Daha açık bir deyişle, 2863 sayılı Kanunun 23/a maddesinde korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıkları arasında sayılan etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarının tümüyle ticarete konu edilemeyeceği, Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tasnifi, Tescili ve Müzelere Alınmaları Hakkında Yönetmeliğin 10/1 maddesine göre, 2863 sayılı Kanunun 25/1 maddesi uyarınca tasnif ve tescile tabi tutulan korunması gerekli etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarından, “müzelere alınması gerekli görülmeyenler” ile “bu nitelikte olup da sahiplerince müzelere satılmak istenmeyen” taşınır kültür varlıklarının, “Tescile Tabi Taşınır Kültür ve Tabiat Varlığı Belgesi” düzenlenerek iade edileceği, belirtilen şekilde sahiplerine iade olunan etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarının ticarete konu edilmelerinin mümkün olduğu, ancak bunun için de 2863 sayılı Kanunun 27/2 maddesi uyarınca Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan izin alınması gerektiği, dolayısıyla, aynı Kanunun 24/1 maddesinde yer alan, “etnoğrafik mahiyetteki kültür varlıklarının yurt içinde alımı, satımı ve devri serbesttir” cümlesinin tek başına değil, kanunun bütünü ve kanuna dayanılarak çıkartılan yönetmeliklerdeki düzenlemeler birlikte değerlendirilmek suretiyle yorumlanmasının zorunlu olduğu dikkate alınarak;
1- Dava konusu eserler üzerinde üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, mevcut durumları itibariyle bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgileri, tasnif ve tescile tabi, bildirim zorunluluğu olan, yani 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlıkları olup olmadıkları, ait oldukları dönemler, Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tasnifi, Tescili ve Müzelere Alınmaları Hakkında Yönetmeliğin 3/1 – (ı) maddesinde tanımlanan “tescile tabi etnoğrafik eser” tanımına uyup uymadıkları tek tek, açık ve net bir şekilde tespit edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eserlerin niteliğine ilişkin anlaşılır olmayan, yoruma dayalı bilirkişi raporları hükme esas alınmak suretiyle karar verilmesi,
2- Sanığın aşamalarda verdiği ifadelerde, çeşitli pazarlarda turistik amaçlı ürün alım satımı yaptığını, kendisinde bulunan ürünlerin hiçbirinin tarihi eser niteliği taşımadığını, 2863 sayılı Kanun kapsamında kültür ve tabiat varlığı alım satımı ile uğraşmadığı için de herhangi bir bildirimde bulunmadığını ve bu konuda izin almadığını beyan ettiği, kolluk kuvvetlerince düzenlenen 13/04/2011 tarihli tutanakta, ele geçirilen eser ve objeler ile ilgili belgesi olup olmadığı sorulduğunda, sanığın belge ibraz edemediğinin belirtildiği, dolayısıyla, kültür ve tabiat varlıklarının hukuka uygun şekilde bulundurulmasına olanak sağlayan “Tescile Tabi Taşınır Kültür ve Tabiat Varlığı Belgesi” nin sanıkta mevcut olmadığı, hukuka aykırı olarak elde bulundurulan kültür ve tabiat varlıklarının da 2863 sayılı Kanunun 27/2 maddesi uyarınca izin alınarak ticarete konu edilemeyeceği, bu nedenle sanığın eyleminin aynı Kanunun 67/2 maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeksizin, 2863 sayılı Kanunun 24/1 maddesinde yer alan, “etnoğrafik mahiyetteki kültür varlıklarının yurt içinde alımı, satımı ve devri serbesttir” cümlesine lafzi yorum getirilmek suretiyle hatalı nitelendirme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.