Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/27315 E. 2014/22695 K. 13.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/27315
KARAR NO : 2014/22695
KARAR TARİHİ : 13.11.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/15704
Mahkemesi : Besni Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 25/09/2012
Numarası : 2011/251-2012/401
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Kültür varlıkları bulmak amacıyla izinsiz kazı yaptığı iddia olunan sanığın soruşturma aşamasında kolluk kuvvetlerine verdiği ifadede; müşterek tapulu arazisini bahçe olarak değerlendirmek üzere su çıkabileceğini tahmin ettiği bölgede iş makinesi ile kazı yaptırdığını, 5 metre derinliğe ulaşıldığında kuracağı bahçe için yeteri kadar suyu çıkardığını, tapulu taşınmazında su çıkarmaktan başka bir amaç ile hareket etmediğini söylediği, kovuşturma aşamasındaki savunmasında ise; mülkiyetinde olan arazilerin imara açılacağını ve o bölgede yeni bir üniversite binası inşa edileceğini öğrenince sosyal tesis yapmak istediğini, bunun için de tesisi yapmayı düşündüğü yerde su olup olmadığını bilmesi gerektiğini, belediyeden aldığı sözlü izne istinaden tapulu taşınmazında su bulmak amacıyla kazı yaptırdığını beyan ettiği, sanık tarafından aşamalarda verilen ifadeler karşılaştırıldığında; su çıkarmak için bahse konu eylemi gerçekleştirdiği hususunda tutarlılık bulunmakla birlikte, suyun hangi amaçla çıkarılmak istendiğinin çelişkili beyanlarla açıklandığı, diğer yandan, olay yerini inceleyen müze uzmanlarınca düzenlenen 15/06/2011 tarihli raporda; inceleme yapılan taşınmazlar üzerinde biri 3 x 7 metre ebadında, 2 metre derinliğinde, diğeri 5 x 10 metre ebadında, 3 metre derinliğinde olmak üzere iki adet kazı çukuru bulunduğunun, çukurların, 04/10/2010 tarihli yazı eki rapor ile tespiti yapılan iki adet kaya mezarına yaklaşık 20 metre mesafede olduğunun, açılan birinci kazı çukurunda, 70 x 40 x 120 cm ölçülerinde bir yapıya ait olduğu düşünülen blok taş; ikinci kazı çukurunda ise ana kaya oyularak yapılmış, halen içinde toprak dolgusu olan kemerli bir çeşme yapısı ortaya çıkartıldığının, sözü edilen çeşme yapısının 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı niteliğini haiz olduğunun belirtildiği, yine olay yerindeki keşfe katılan arkeolog bilirkişi tarafından da, kazı mahallinin korunması gerekli nitelik taşıdığının belirlendiği, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, su bulmak amacıyla yapılacak faaliyetin de belirli bir yöntem ile gerçekleştirilmesi gerektiği, önceden tespit edilen kaya mezarlarına yaklaşık 20 metre mesafede iş makinesi ile metrelerce kazı yapılmasının, su bulma amacına hizmet etmekten uzak olduğu, kazı çukurlarının içerisinde yer aldığı taşınmazların hisseli olarak sanığın mülkiyetinde bulunduğu ve çukurların farklı zamanlarda kazıldıklarına dair delil mevcut olmadığı anlaşılmakla; “kültür varlıkları bulmak amacıyla izinsiz kazı yapma” suçu nedeniyle 2863 sayılı Kanunun 74/1 maddesi uyarınca sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, çelişkili ve hayatın olağan akışına aykırı savunmaya itibarla yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.