Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/27245 E. 2014/1606 K. 27.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/27245
KARAR NO : 2014/1606
KARAR TARİHİ : 27.01.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/350183
Mahkemesi : Derik Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 13/10/2010
Numarası : 2009/110-2010/123
Suç : Taksirle yaralama

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığa ait, suç tarihinde geçerli sürücü belgesi bulunup bulunmadığı araştırılıp, onaylı örneği getirtilmeden, temin edilen onaysız sürücü belgesi suretine dayalı olarak sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmiş olması, temyiz incelemesi sırasında sanığın sürücü belgesinin geçerli olduğuna dair belge UYAP Bilişim Sisteminden temin edilerek dosya içerisine alındığından bozma nedeni olarak görülmemiş, tebliğnamedeki bu sebeple bozma öneren (2) numaralı görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusur durumuna, hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına; mahalli Cumhuriyet savcısının mahkeme tarafından uzlaşma işlemlerinin yaptırılmamasına ilişkin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
Mağdur hakkında Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 24.04.2009 tarihli raporda; mağdurun kafa kubbe kemiği kırığına ve femur cisim kırığına neden olan yaralanmasından dolayı yaşamını tehlikeye sokacak, hayat fonksiyonlarını ağır (4) derecede etkileyen kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı belirtildikten sonra, “duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması ya da yitirilmesi ve yüzünde sabit iz açısından iyileştikten sonra yeniden muayene edilmesi” gerektiğinin ifade edilmiş olması karşısında, mağdurda meydana gelen yaralanmanın TCK’nın 89/2 ve 89/3. maddeleri kapsamında bulunup bulunmadığına ilişkin mağdurun kesin raporu alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık ve mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.