Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/27192 E. 2014/17672 K. 12.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/27192
KARAR NO : 2014/17672
KARAR TARİHİ : 12.09.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/23491
Mahkemesi : Beykoz 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 23/10/2012
Numarası : 2012/157 – 2012/961
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, Sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığı adına davaya katılma talebinde bulunulduğu ve yapılan talebe atfen şikayetçi kurumun katılan olarak kabulüne karar verildiği gözetilmeksizin, gerekçeli karar başlığında İ.. M..nün katılan olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirilmiştir.
Suç tarihinde, sanık tarafından, İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 15.11.1995 tarih ve 7755 sayılı kararı ile aynı kurulun 05/06/1996 tarih ve 8284 sayılı kararı ekinde yer alan 1/2500 ölçekli sit derecelendirme paftasına göre 3. derece doğal sit alanı içerisinde bulunan,. İlçesi, . Beldesi, . Mahallesi, . Caddesi, .. Sokak, 1658 ada, 22 parsel sayılı olup maliye hazinesi adına kayıtlı bulunan taşınmazda, 2+1 katlı konutun zemin üstündeki katında bahçeye doğru dört sıra tuğla ile örülmüş ve üzeri mermer plaka ile kapatılmış olarak balkon ve betonarme kolonların inşa edildiğinin tespit edildiği, mahkemece icra edilen keşfe katılan fen ve inşaat mühendisi bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlar ile söz konusu uygulamanın tutanak tarihi itibarıyla yapıldığı, yapılan işlemin sit alanına inşai ve fiziki müdahale teşkil ettiği, doğal yapının bütünselliğinin bozulduğu hususlarının belirlendiği, sanığın savunmasında, suça konu yerin oğluna ait olduğunu, ancak kendisinin kullanımında bulunduğunu, belirtilen yerin sit alanı içerisinde yer aldığını bildiğini ancak inşai müdahale için izin almadığını beyan ettiği,
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı, belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit
alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği,
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında suça konu taşınmazın maliye hazinesi adına kayıtlı olması nedeniyle eylemin hukuka uygun bir zeminde icra edilmediği ve eylemin izne bağlanmasının mümkün olmadığı, kaldı ki sanığın suça konu yerin maliye hazinesi adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlardan olduğunu ve sit alanı içerisinde yer aldığını bildiğini beyan ettiği, sanığın, üzerine atılı suçu işlediğinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu, mahkemece sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, suça konu yerin sanığa ait olmadığına, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 5237 sayılı TCK’nın 51/1 maddesi uyarınca iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum edilen kişinin cezasının ertelenebileceği ve adli para cezasının ertelenmesinin mümkün olmadığı gözetilmeksizin, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan tesis edilen hükümde, erteleme müessesesinin adli para cezasını da kapsayacak şekilde uygulanması,
2-5237 sayılı TCK’nın 53/4 maddesi uyarınca mahkum olunan kısa süreli hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi halinde aynı Kanun 53/1 maddesinde belirtilen hak yoksunluğuna hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi kanuna aykırı,
3-Hükümden sonra, 11/10/2013 günlü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun’da, 65/1 ve 65/4. maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak getirilen değişiklikler karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.