Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/27099 E. 2014/22696 K. 13.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/27099
KARAR NO : 2014/22696
KARAR TARİHİ : 13.11.2014

Karar no : 2014/22696
Tebliğname no : 12 – 2012/289719
Mahkemesi : Salihli 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 19/09/2012
Numarası : 2012/452 – 2012/687
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, hakkında aynı suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen diğer sanık B.. Y.. ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, kültür varlıkları bulmak amacıyla, Ş.. köyü, E..mevkindeki eski mezarlık alanında yaklaşık 60 cm derinliğinde çukur açmak suretiyle izinsiz kazı yaptığı anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dosya içerisinde mevcut 21/05/2012 tarihli müze uzman raporunda, kazı çukuru içerisinde ve çukurdan atılan toprakta 2863 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir kültür varlığı kalıntısına rastlanılmadığının, kazı çukurunun koordinatları ile müze arşivinde bulunan sit alanları karşılaştırıldığında kazı bölgesinin, İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 07/10/2009 tarih ve 5132 sayılı kararı ile tescilli 1. derece arkeolojik sit alanı sınırlarında kaldığı görülmekle beraber, kendileri tarafından yapılan ölçümler çok sağlıklı olmadığından, kadastrocu marifetiyle yapılacak ölçümlere göre sonuca varılması gerektiğinin belirtildiği anlaşılmakla; arkeolog ve fen bilirkişiler refakate alınmak suretiyle olay yerinde keşif yapılarak, sanığın iştirak ettiği kazı eyleminin gerçekleştirildiği bölgenin, 1. derece arkeolojik sit alanı sınırları içerisinde kalıp kalmadığı veya sit alanı dışında olsa bile 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı niteliğini haiz olup olmadığı tereddütsüz ve kesin biçimde belirlenerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin; eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeksizin, ayrıca nispi vekalet ücretine de karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 13/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.