YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/27043
KARAR NO : 2014/5553
KARAR TARİHİ : 05.03.2014
Tebliğname no : 12 – 2013/14262
Mahkemesi : Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 07/12/2012
Numarası : 2012/118 – 2012/225
Dava : 466 sayılı Kanuna göre tazminat talebi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı mirasçılar ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı mirasçılar vekili ile davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.03.2002 gün ve 92/223 sayılı kararında belirtildiği üzere koruma tedbirleri nedeniyle dava açma hakkının kural olarak zarar görene ait olduğu, bu hakkın mirasçılara intikalinin ancak zarar görenin ölmeden önce dava açması veya dava açma iradesini açıkça izhar etmesi durumunda mirasçılara intikal edeceği, mirasçıların bu şartlarda açılmış davaya devam edebilecekleri veya dava açabilecekleri anlaşılmakla,
Tazminat davasının dayanağını oluşturan Erzurum Devlet Güvenlik Mahkemesinin 1997/222 esas, 1997/112 karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinden; mirasçıların babası İ. B.’ın Örgüte yardım suçundan 20.12.1996-03.01.1997 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, beraatine hükmedildiği, kararın temyiz edilmeksizin 22.12.1997 tarihinde kesinleştiği, muris İbrahim Budak tarafından davanın 06.03.2007 tarihinde, haksız işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanunun 2. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, davanın devamı sırasında davacının 11.05.2011 tarihinde öldüğü, dosya içeriğindeki mirasçılık belgesine göre davacının çocukları olan mirasçıların avukata vekaletname vermek suretiyle davaya dahil oldukları, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu görülmekle, davanın kabulü ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi yerine yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
Davanın reddine karar verilmiş olması karşısında, Ceza Genel Kurulunun 20.9.2005/88-98 tarih ve sayılı kararında da belirtildiği üzere; davayı vekil ile takip eden davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4. maddesi uyarınca tarifenin üçüncü kısmı gereğince ve ikinci kısmın ikinci bölümünün onuncu sırasındaki ücretten az olmamak üzere vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeyerek dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 05.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.