Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/26936 E. 2014/4555 K. 24.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/26936
KARAR NO : 2014/4555
KARAR TARİHİ : 24.02.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/21439
Mahkemesi : Erciş Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 04/10/2012
Numarası : 2011/140 – 2012/130
Dava : 466 sayılı Kanuna göre tazminat

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Niğde Ağır Ceza Mahkemesinin 07.03.2008 tarih ve 2005/261 esas, 2008/64 karar sayılı beraat hükmünün davacı (sanık) yönünden 26.01.2011 tarihinde kesinleştiği ve davacının vekili aracılığı ile öğrenme üzerine yargılamanın yenilenmesi ve tazminat talebini içeren 15.03.2011 havale tarihli dava dilekçesi ile 466 sayılı Kanun’un 2/1. maddesinde öngörülen yasal 3 aylık dava açma süresi içerisinde maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmasına karşın, yerel mahkemenin kabulü doğrultusunda, ilk talep tarihi olan 02.02.2009 tarihi, dava açma tarihi olarak kabul edilse dahi, haksız işlem tarihine göre yürürlükte olan 466 sayılı Kanunun 2/1. maddesinde dava açma süresinin kesinleşmiş beraat kararının bizzat sanığa (davacıya) tebliği ile başlayacağının öngörülmesi ve kesinleşmiş beraat kararının davacıya tebliğ edildiğinin dosya içeriğinden anlaşılmaması ile birlikte tazminat talebinin dayanağı olan beraat hükmünün, kesinleşme tarihine göre de, dava açma şartının yargılama aşamasında gerçekleşmiş olması ve ”Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasını yargıya görev olarak yükleyen Anayasanın 141/son maddesi hükmü gereğince, yargılamaya devamla diğer yasal koşulların varlığı halinde, uğranıldığı iddia edilen maddi ve manevi zararla ilgili olarak hak ve nasafet ilkelerine uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekeceği ve davacının tazminat talebinin dayanağı olan Niğde Ağır Ceza Mahkemesinin 07.03.2008 tarih ve 2005/261 esas, 2008/64 karar sayılı ceza dava dosyasında haksız olarak tutuklu kaldığı sürelerin, tazminat istemine ilişkin eldeki dava dosyasında hüküm verildikten sonra, Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi’nin 13.12.2012 tarihli 2012/476 değişik iş sayılı kararına göre, Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi’nin 27.11.2008 tarih ve 2006/423 esas, 2008/315 karar sayılı ilamı ile verilen hapis cezasından talep üzerine mahsup edilmiş ise de; 5271 sayılı CMK’nın 144/1. maddesinin (1). fıkrasının (a) bendinde tazminat isteyemeyecek kişiler arasında ”gözaltı ve tutukluluk süresi başka bir hükümlülüğünden indirilenler” şeklindeki düzenleme 30/04/2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 6459 sayılı İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamınında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 18. maddesi hükmü ile yürürlükten kaldırılmış olması karşısında, yargılamaya devamla, uğranıldığı iddia edilen maddi ve manevi zararla ilgili olarak, mahsup durumu da gözetilerek, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir tazminata hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
İsabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.