Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/26913 E. 2014/13475 K. 02.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/26913
KARAR NO : 2014/13475
KARAR TARİHİ : 02.06.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/31573

Mahkemesi : Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesi

Tarihi : 12/11/2012

Numarası : 2009/285 – 2012/217

Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Kabule ilişkin olmak üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine bu ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamış ve maddi tazminat miktarının tayin ve tespitine esas alınan bilirkişi raporunda, davacının tutuklu kaldığı tüm günlere ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan miktarın davacı lehine maddi tazminat olarak hüküm altına alınmasında isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamdeki (3) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.

Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1-Dosya ekinde mevcut infaz evrakları içinde bulunan Ermenek Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün, Ermenek Cumhuriyet başsavcılığına hitaben yazmış olduğu, 10/11/2004 tarihli cevabi yazıdan, davacı H. D..’nun sanık olarak yargılanıp 12 yıl hapis cezasına mahkum olduğu Alanya Ağır Ceza Mahkemesinin 12/07/2000 tarih, 2000/86 esa, 2006/224 karar sayılı ilamından dolayı 27/04/2000 ila 09/11/2004 tarihleri arasında tutuklu ve hükümlü olarak ceza infaz kurumunda olduğu ve 09/11/2004 tarihinde infazının durdurularak sırada bulunan, tazminat talebinin dayanağı olan inceleme konusu dosya nedeni ile hüküm özetinin infazına başlandığının anlaşılması karşısında, tereddütün giderilmesi açısından, davacının sanık olarak yargılanıp beraat ettiği tazminat talebine konu Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/143 esas, 2009/178 karar sayılı dosyasının incelenmesi, bu dosya içinde bulunan belgelere göre davacının bu dosyada mevcut tutukluluğunun hangi tarihler arasında infaz gördüğünün tespiti için, davacının kalmış olduğu ceza infaz kurumu müdürlüklerine müzekkere yazılarak araştırma yapılması, bu suretle davacının sanık olarak yargılanıp beraat ettiği Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/143 esas, 2009/178 karar sayılı dosyasındaki tutukluluğunun hangi tarihler arasında infaz gördüğünün kuşkuya yer verilmeyecek ve Yargıtay denetimine olanak sağlanacak şekilde kesin olarak belirlenmesinden sonra sonucuna bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

2-1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5320 sayılı CMK’nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 18. maddesi ile 07.05.1964 gün ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkındaki Kanun yürürlükten kaldırılmış ve 5271 sayılı CMK’nın Yedinci Bölümünde, Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat ana başlığı altında, 141 ilâ 144. maddelerinde, tazminat isteme koşulları ve sonuçları yeniden kapsamlı bir şekilde düzenlenmiş ise de; 5320 sayılı Kanunun 6/2. maddesindeki Ceza Muhakemesi Kanununun 141 ilâ 144. madde hükümlerinin 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren yapılan işlemler hakkında uygulanacağı bu tarihten önceki işlemler hakkında ise, 07.05.1964 tarihli ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağının belirtilmiş olması karşısında, yapılan işlemden kasıt davacının tutuklandığı tarih olup bu tarih itibariyle de tazminat istemi hakkında 466 sayılı Kanun hükümleri esas alınarak bir karar verilmesi gerektiği ve 466 sayılı Kanunun 2/1. maddesinde dava açma süresinin kesinleşmiş beraat hükmünün bizzat sanığa (davacıya) tebliği ile başlayacağının öngörülmüş olması, bu kapsamda, tazminat talebinin dayanağını oluşturan kesinleşme şerhli beraat hükmünün davacıya tebliğ edilip edilmediği veya davacının hakkında verilen beraat hükmünün kesinleştiğini dosyadan belge almak ve benzeri yollarla öğrenip öğrenmediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

3-Yapılan temyiz incelemeleri sırasında, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla dava açıldığının tespit edilmesi nedeniyle, hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, davacı lehine aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış başka dava bulunup bulunmadığının, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden sorgulanıp, ilgili maliye hazinesinden sorularak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

4-Kabule göre de;

a)-29/05/1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, vekalet ücreti, yargılama giderleri kapsamında olup, bu hakkın asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağı ancak ait olduğu davada hüküm altına alınması gereken ve ilgili davada temyizen incelenebilecek haklardan olduğu ve ceza davasında ödenmeyen vekalet ücretinin maddi tazminat kapsamında ayrıca istenemeyeceği nazara alınmadan, fazla miktarda maddi tazminata hükmedilmesi,

b)- 18/12/2009 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığına yazılmamış olması,

İsabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.