YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/26779
KARAR NO : 2014/5929
KARAR TARİHİ : 10.03.2014
Tebliğname no : 12 – 2012/323034
Mahkemesi : Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 18/09/2012
Numarası : 2008/374 – 2012/437
Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kabule göre, davacının, beraat ettiği davada kendisini vekille temsil ettirdiğinin anlaşılması nedeniyle, beraat hükmünün verildiği tarihte geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesaplanacak vekalet ücretinin talep nedeniyle maddi tazminata dahil edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve dairemizce benimsenen görüşe göre; asgari ücret üzerinden maddi tazminata hükmedilmiş olması karşısında hesaplamada hafta sonu, dini ve milli bayram tatilleri nedeniyle indirim yapılamayacağının dikkate alınmaması suretiyle eksik maddi tazminata hükmedilmesi, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni sayılmamış olup, bu kapsamda tebliğnamede bozma öneren (2) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Tazminat talebinin dayanağı olan Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2007/55 esas, 2008/119 karar sayılı ceza dava dosyası kapsamında davacı, Bir Kimseyi Fuhşa Teşvik Etmek veya Yaptırmak veya Aracılık Etmek, Silahla Tehdit ve Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak suçlarından tutuklamaya sevk edilmesine karşın, Gaziantep 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 23.05.2007 tarih, 2007/210 sorgu sayılı kararı ile şüpheli/sanığın (davacının) sadece Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak suçundan tutuklanmasına karar verilerek diğer atılı suçlardan tutuklanmasına yer olmadığına dair karar verildikten sonra, yapılan yargılama sonucu sanığın (davacının), Suç Üstlenme ve Suç İşlemek Amacıyla Kurulan Örgüte Üye Olmak suçlarından beraatine hükmedilmesine karşın, hükmün mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 09.07.2009 tarih, 2009/942 esas, 2009/10655 karar sayılı ilamı ile yapılan temyiz incelemesi sonucu, ”Sanık M.Ç. hakkında silahlı suç örgütüne üye olma ve suç üstlenme suçlarından kurulan beraat hükmüne yönelik o yer C.Savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde; oluş, dosya kapsamı ve 20.5.2007 tarihli iş yeri arama, yakalama ve el koyma tutanağı içeriğinden, sanık F. K.’nun yapılan operasyon sırasında kolluk görevlilerinin duymayacağı zannıyla, örgüt üyesi olduğu anlaşılan sanık M.Ç.’i çağırıp fısıldayarak tabancayı üstlenmesini istediği sırada, konuşmanın kolluk görevlilerince duyulması üzerine, üzerinde ele geçirilen niteliksiz, ruhsatsız ve 6136 sayılı Yasa kapsamında olan tabancayı sanık M. Ç.’in kendisine ait olduğunu söylediği, bu iddiasını yargılama safahatında da sürdürdüğü şeklinde gerçekleşen olayda; sanık M. Ç.’in silahlı örgüte üye olma ve suç üstlenme suçlarından mahkumiyeti yerine yazılı gerekçe ile beraatına hükmolunması, bozmayı gerektirmiş o yer C.Savcısı’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı oybirliğiyle bozulmasına,” şeklinde anılan hükümlerin bozularak, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasının yerel mahkemeye gönderilmiş olduğunun anlaşılması karşısında, davacının (sanığın) tutuklandığı suça ilişkin olarak yerel mahkemece bozma üzerine yapılan yargılama sonucu davacı (sanık) hakkında tazminat hakkının doğup doğmadığının belirlenmesine esas olmak üzere, bozma sonrası verilen hüküm ile birlikte tazminat talebinin dayanağı olan diğer tüm bilgi ve belgelerin aslı veya onaylı örnekleri Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde getirtilmeden, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla dava açıldığının tespit edilmesi nedeniyle, hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış başka dava olup olmadığının, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden sorgulanarak ve ilgili maliye hazinesinden sorularak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 10.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.