Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/26653 E. 2014/1777 K. 28.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/26653
KARAR NO : 2014/1777
KARAR TARİHİ : 28.01.2014

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat
Hüküm : Davanın reddi

Davacı vekili, 15.12.2009 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının Yasadışı örgüte yardım ve yataklık yapmak suçu nedeniyle tutuklandığını, tutukluluk nedeniyle maddi ve manevi yönden zarara uğradığını, ailesinden uzak kaldığını, elem ve ızdırap duyduğunu, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini, bu nedenle tutuklamanın haksız hale geldiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince 30.000 TL maddi ve 4.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş olmakla, açılan davanın mahkemece reddine ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı temsilcisi tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.03.2010 tarih ve 2009/1-256 Esas – 2010/57 Karar sayılı “Yargıtay Ceza Genel Kurulunca ve Özel Dairelerce, üzerinden çok uzun yıllar geçen tazminat davalarında, davacıların resmi kurumlara adli sicil kayıtlarının ibrazı veya kesinleşmiş kararları sunma zorunlulukları bulunan işlemleri yapmaları ve bu hususun dosya içeriğiyle saptanması halinde, davanın yasal süresinde açılmadığının kabulü ile reddine karar verilmesi gerektiği” şeklindeki kararı da dikkate alındığında, Şırnak Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünde görev yapan davacı …’ın, sabıka kaydının olmadığını gösteren 25.02.2008 tarihli adli sicil kaydını işe alınma sırasında Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne ibraz ettiği, dolayısıyla davacının hakkındaki beraat hükmünün kesinleşmesinden haberdar olduğu, buna rağmen 466 sayılı Kanunun 2/1. maddesinde belirlenen dava açma süresi içerisinde davanın açılmadığı anlaşılmakla, süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacı vekilinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ve davanın süresinde açıldığına ilişkin, davalı vekilinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ve tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak, ONANMASINA, 28.01.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.