Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/26534 E. 2014/16664 K. 07.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/26534
KARAR NO : 2014/16664
KARAR TARİHİ : 07.07.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/340860
Mahkemesi : İstanbul 55. (Sarıyer 3.) Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 08/06/2011
Numarası : 2009/110-2011/439
Suç : Kişiler marasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması

Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkındaki katılanı Belgin Ertürk olan Sarıyer 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/342 E. 2009/569 K.sayılı dosyasının temyizen incelenerek Dairemizin 24.06.2013 tarih ve 2012/25538 E. 2013/17273 K. sayılı kararı ile hükmün kesin olması nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verildiği, ilgili dosyanın akıbetinin araştırılmasının sonuca etkisi olmayacağı anlaşılmakla tebliğnamede bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin eksik araştırmaya ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dosya içeriğine, sanık savunmalarına, tanık anlatımlarına ve CD çözüm tutanaklarına göre; sanığın, ayrıldığı eşi Püren ile aile mahkemesinde karşılıklı olarak açtıkları boşanma davasında, evlilikleri sırasında eşinin, evlilikten doğan sadakat yükümüne aykırı davrandığı, internette tanıştığı başka bir erkekle ilişkisi olduğu ve kendisini aldattığı yönündeki iddiasını kanıtlamak amacıyla, eşiyle birlikte yaşadıkları dönemde evdeki sabit telefona yerleştirdiği cihaz ile kayda aldığı eşinin, arkadaşı müşteki Burçak ve önceki evlilikten olan çocuğu müşteki Dorukhan’la yaptığı aleni olmayan telefon konuşmalarını içeren bandı delil olarak sunduğu olayda, kayıtları üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, boşanma davasındaki iddiasını ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket etmediği, atılı suçun kanuni unsurlarının gerçekleşmediği anlaşılmakla, beraati yerine tek eylemin bölünerek, meydana gelen sonuç bakımından iki ayrı suç kabul edilip her bir müştekiye karşı ayrı ayrı sorumlu tutulması suretiyle mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.