Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/26492 E. 2014/21546 K. 03.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/26492
KARAR NO : 2014/21546
KARAR TARİHİ : 03.11.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/320461
Mahkemesi : Lüleburgaz 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 20/09/2012
Numarası : 2011/200 – 2012/401
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 10.02.1994 tarih ve 1735 sayılı kararıyla sınırları belirlenen, 1. grup yapı statüsünde korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olan Sokullu Külliyesi Arastasında yer alan ve özel mülkiyete konu olan Sokullu Külliyesi Koruma Alanı içerisinde, K.. mahallesi,.sayılı ada,. sayılı parsellerde yer alan dükkanda izin alınmadan tadilat işlerinin yapıldığı, ilgili Koruma Bölge Kurulu görevlilerince yerinde yapılan inceleme sonucu,.sayılı parselde bulunan dükkanda, cephe doğramasının demir doğrama, zemin döşemesinin seramik malzeme ile yenilendiğinin, klima takıldığının ve çatısında Marsilya tipi kremit kullanılarak onarıldığının tespit edildiği ve ilgili Koruma Bölge Kurulu’nun 04.11.2010 tarih ve 3286 sayılı kararıyla sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, bunun üzerine dükkanın maliki olan sanık Z.. A.. ve dükkanda kiracı olan sanık Y.. Y.. hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar yapılan yargılama sonunda, izinsiz uygulamaların yapılış tarihlerinin sanıkların beyanları esas alınarak belirlenmiş ve bu belirleme neticesinde sanıkların beraatine karar verilmiş ise de, dosya kapsamında bulunan Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü görevlileri raporu ile olay yeri keşfine iştirak eden inşaat mühendisi bilirkişinin raporundan, izinsiz uygulamaların yapıldığının sabit olduğu anlaşılmakla,
Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazın 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında tescilli kültür varlığı olması nedeniyle taşınmazda izinsiz ya da izin kapsamı dışında yapılan her türlü inşai faaliyetin suç oluşturacağı, bu bakımdan müdahalenin binanın içinde ya da dışında gerçekleştirilmesinin önem arz etmediği, bu kapsamda tescile esas bilgi ve belgeler getirtilerek, izinsiz yapılan tadilatın yapının tescil edilmesine neden olan kriterlere uygun olup olmadığının, yapıya ait orjinal dokuya uyum sağlayıp sağlamadığının, tescilli kültür varlığında zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği, Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, tescile esas bilgi ve belgelerin dosya kapsamına getirtilmesi, olay yerinde sanat tarihçi ve inşaat mühendisi ile yeniden keşif icra edilerek, öncelikle yapılan izinsiz uygulamaların, kullanılan malzemelerdeki eskime durumu nazara alınarak yapım tarihlerinin tespit edilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin edilmesi, izinsiz uygulamaların yapım tarihlerinin tespitinin ardından uygulamaların, tescilli kültür varlığının bütünü ve dolayısıyla orjinal dokusu ile uyumlu olup olmadığının, niteliğinin ve yapıda zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün belirlenmesi durumunda sanığın, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-1. cümlesi uyarınca cezalandırılması, bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının, ancak yapılan tadilatın ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında bulunduğunun belirlenmesi durumunda, 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2. cümlesi uyarınca cezalandırılması, yapılan bu tadilatın ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde ise, 5498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılması gerektiğinin gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince sanıkların beraatlerine ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.