Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/26468 E. 2014/8491 K. 08.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/26468
KARAR NO : 2014/8491
KARAR TARİHİ : 08.04.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/4765
Mahkemesi : Adana 8. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 13/06/2012
Numarası : 2012/186-2012/767
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
6498 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 maddesinde öngörülen yaptırım miktarında sanık lehine herhangi bir değişiklik olmadığı anlaşılmakla, 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
2863 sayılı Kanunun, 11/10/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan tespit ve tescil başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin K.. B..nın koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanunun 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan
Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, suça konu taşınmazın 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde kaldığına dair kararın mahallinde Yakapınar Belediye Başkanlığınca 02.07.2004 tarihinde duyurulduğu ve buna dair tutanağın dosya kapsamında bulunduğu sanığın sit alanı ilan edilmiş bölgede yaşadığının gerek beyanı, gerekse MERNİS kayıtları ile sabit olduğu, bu nedenle sanığın suça konu hayvan barınağını yaptığı yerin sit alanı içerisinde kaldığını bildiğinin kabul edilmesi gerektiği, sanığın Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 15.07.1992 tarih ve 1256 sayılı kararıyla 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil ve ilan edilen alanda yer alan, Adana ili, Yüreğir ilçesi, Eski Misis mahallesinde bulunan Misis Höyüğü üzerinde, zirveye 100 metre mesafedeki yere briket duvardan hayvan barınağı yaparak üzerine atılı suçu işlediğinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu anlaşılmakla,
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
27.12.2011 tarihli bozma ilamımızda da belirtildiği üzere, ilk hükümden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler karşısında, suç tarihinde yürürlükte bulunan 2863 sayılı Kanunun 65/b. Maddesi ile 5728 sayılı Kanun ile değişiklik yapılan 65/b. Maddesi arasında lehe kanun değerlendirilmesi yapılması gerekirken, lehe kanun değerlendirilmesi yapılmaksızın, değişiklik öncesi 2863 sayılı Kanunun 65/b. maddesi ile hüküm kurularak sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.