Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/26458 E. 2014/22532 K. 12.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/26458
KARAR NO : 2014/22532
KARAR TARİHİ : 12.11.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/326491
Mahkemesi : Nizip 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 03/04/2013
Numarası : 2012/371 – 2013/444
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, şikayetçi vekili ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şikayetçi Kültür ve Turizm Bakanlığı vekilinin 29/06/2012 havale tarihli dilekçe ile kamu davasına katılma talebinde bulunduğu halde, bu talep değerlendirilmeden hüküm kurulduğu görülmekle, suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 5271 sayılı CMK’ nın 237/2 maddesi uyarınca kamu davasına katılan olarak kabulüne karar verilmek suretiyle yapılan incelemede;
Suç tarihinde, kolluk görevlileri tarafından Nizip Sulh Ceza Mahkemesi’nin 07/02/2012 gün, 2012/150 değişik iş sayılı kararına istinaden Ö.. D.. Seyahat firmasına ait yolcu otobüsü durdurulup, yapılan aramada, otobüsün bagaj kısmında yolcu valizlerinin arasında bulunan ve gönderici kısmında hakkında hükmün açılanmasının geri bırakılmasına karar verilen H.. G..’in, alıcı kısmında ise A.. B..’in isminin yazılı olduğu çantanın içerisinde, kültür varlığı olduğu değerlendirilen toplam 826 adet obje ele geçirildiği, bu objeler üzerinde müze görevlisi uzmanlar tarafından yapılan inceleme sonucunda düzenlenen raporda, büyük kısmının 2863 sayılı Kanun kapsamında olduğu, bir kısmının ise imitasyon olduğunun belirtildiği görülmekle;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin ve sanığın, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın dosya kapsamında mevcut ifadelerinde, bahse konu eserlerle herhangi bir ilgisinin bulunmadığını ve H.. G..’i tanımadığını, aynı suçtan hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen H.. G.. ise ifadelerinde, kendisinin sadece tanımadığı bir şahsa yardımcı olmak amacıyla suça konu eserlerin içerisinde bulunduğu çantayı İzmir’e gönderilmek üzere otobüs yazıhanesine bıraktığına ilişkin savunması dikkate alındığında, sanık ile H.. G..’in birbirlerini tanıyıp tanımadığı araştırılıp, gerektiğinde kullanmış oldukları telefonların, suç tarihi ve öncesini kapsayan iletişim kayıtları dosyaya getirtilerek, sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi.
Kabul ve uygulamaya göre de;
1-2863 sayılı Kanun’un 5728 sayılı Kanun ile değişik 67/2 maddesinde, kültür varlığı ticaretine aykırılık suçunun unsuru olarak sayılan “satışa arz etme”, “satma”, “verme”, “satın alma” ve “kabul etme” hareketlerinden hiçbirinin somut olayda gerçekleşmediği gözetilmeksizin, ele geçirilen suç eşyalarının çokluğu ve gizli bir şekilde otobüste kargo şeklinde gönderilmesi hususu dikkate alınarak, eylemin, kültür varlığı ticaretine aykırılık suçunu oluşturduğu kanaatiyle, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK’nın 53/1 maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması gerektiğinin nazara alınmaması,
3-Dava konusu varlıklar üzerinde üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, hali hazır durumları itibariyle bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgileri, tasnif ve tescile tabi, bildirim zorunluluğu olan, yani 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlıkları olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, dosyanın tarafı konumundaki Müze Müdürlüğü uzmanlarının soruşturma aşamasında düzenledikleri rapor hükme esas alınmak suretiyle karar verilmesi,
4-2863 sayılı Kanun’un 5. maddesi kapsamında bulundurulması, alınıp satılması, taşınması yasak olan devlet malı niteliğindeki kültür varlıklarının aynı Kanun’un 75. maddesi uyarınca Müze Müdürlüğü’ne teslimine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, TCK’nın 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi