Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/26385 E. 2014/21529 K. 31.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/26385
KARAR NO : 2014/21529
KARAR TARİHİ : 31.10.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/244478
Mahkemesi :Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi :11.04.2013
Numarası :2011/299 – 2013/166
Suç :Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dairemizce de benimsenen 03.06.2008 tarih, 2008/2-149 esas, 2008/163 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, koşullu bir düşme nedenini oluşturan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun, objektif koşulların varlığı halinde, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce değerlendirilmesi gerektiği; ayrıca, CMK’nın 231. maddesinin 5. fıkrasının son cümlesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün, sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade edeceğinden, hükmedilen hapis cezasının TCK’nın 50/1. maddesindeki seçenek yaptırımlara çevrilmesine ve aynı Kanunun 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine ilişkin düzenlemelere göre daha lehe olduğu, bu nedenle, hükmedilen hapis cezasının ertelenmesinden önce tartışılması gerektiği gözetilmeyerek ve CMK’nın 231. maddesinin 7. fıkrasına hatalı anlam verilerek “cezanın ertelenmesi nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına” karar verilmiş ise de, somut olayda sanığın, katılanlara ait zararları gidermediği ve bu konuda herhangi bir girişiminin olmadığı, bu itibarla CMK’nın 231/6-c. maddesinde belirtilen objektif şartın gerçekleşmediği anlaşıldığından; bu husus bozma konusu yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekillerinin kusura, bilinçli taksire, eksik incelemeye, sair nedenlere ilişkin, sanık müdafinin ise diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Olay günü gece saat 21:00 sıralarında açık havada, meskun mahal dışında, çizgiyle bölünmüş, tek yönlü, 7 metre genişliğindeki yüzeyi kuru, asfalt kaplama, hafif düz yolda idaresindeki kamyonetle seyir halinde bulunan sanığın, sağ ön ilerisinde seyir halinde iken, kontrolsüzce sol taraftaki yol ayrımı yönüne manevra yapan ölenin yönetimindeki kamyonete çarpmamak için, yol üzerinde 73 metre fren izi bırakarak sola manevra yaptığı ve her iki aracın yolun diğer bölümünde çarpışarak şarampole uçmaları şeklinde gelişen ve bir kişinin ölümü, bir kişinin nitelikli şekilde yaralanması yanında, ikisi nitelikli şekilde olmak üzere, şikayetçi olmayan üç kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olayda; sanık hakkında, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken; adalet, hakkaniyet ve nasafet kurallarına uygun makul bir ceza tayin edilmesi gerektiği, kazanın meydana gelmesinde sanık tali kusurlu ise de, zararın ağırlığı dikkate alınarak, asgari hadden uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- 1136 sayılı Avukatlık Yasası’nın 4667 sayılı yasanın 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi hükmünün yorumlamasında hataya düşülerek vekalet ücretinin katılanlar E.. G.. ve N.. G.. yerine, davada taraf olmayan vekilleri lehine hükmedilmesi,
Kabule göre de;
3- Hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 51/8. maddesi uyarınca denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği taktirde cezanın infaz edilmiş sayılacağının kararda belirtilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 31.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.