Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/26326 E. 2014/8481 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/26326
KARAR NO : 2014/8481
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/301524
Mahkemesi : Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 19/09/2012
Numarası : 2011/7 – 2012/244
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat

Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 1996/180 esas, 2008/129 karar sayılı ceza dava dosyasının gerekçeli karar başlığında; birleştirilen 1997/23 esas sayılı dosyadan sanığın (davacının) gözetim tarihinin 22.01.1997 İstanbul 5 Nolu DGM Yedek hakimliğinin 1997/15 sorgu, 1997/236 hazırlık dosyasında tutuklama tarihinin 03.02.1997 birleşen 1997/23 esas sayılı dosyadan Kocaeli F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan tahliye tarihinin 08.02.2005 olarak belirtilmiş olmasına göre, davacının 22.01.1997 tarihinde gözaltına alındığı, 03.02.1997 tarihinde tutuklandığı ve 08.02.2005 tarihinde tahliye edildiği ve davacı hakkında yapılan yargılama sonucunda yağma suçundan beraatine hükmedildiği ve TCK’nın 146. maddesi kapsamında açılan kamu davasındaki eylemlerinin aynı yasanın 168/2. maddesi kapsamında örgüt üyeliği suçunu oluşturduğu ve savunma tarihinden itibaren 10 yıllık süre geçtiğinden davanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verilmekle birlikte, davacının diğer davaların birleştirildiği dosyada atılı suç veya suçlar nedeniyle tutuklu kalıp kalmadığı ve sanık (davacı) hakkında aynı tarihte başka bir suçtan gözaltı ve tutuklama işlemi yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa hangi eylem ve suçlardan yapıldığına dair gözaltı ve tutuklama müzekkereleri ile tahliyeye ilişkin tüm bilgi ve belgelerin aslı veya onaylı örneklerinin tazminat hakkının doğup doğmadığının belirlenmesine esas olmak üzere, Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde dosyaya getirtilip incelenip tutanağa geçirilmek suretiyle açıkça tespit edilmeden eksik araştırma ve kovuşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Gerekçeli karar başlığında, ”dava” yerine ”suç”, dava tarihi” yerine, ”suç tarihi ve saati” ile ”suç yeri” ibarelerine yer verilmiş olması,
3-Kabule göre de;
a)-1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5320 sayılı CMK’nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 18. maddesi ile 07.05.1964 gün ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkındaki Kanun yürürlükten kaldırılmış ve 5271 sayılı CMK’nın Yedinci Bölümünde, Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat ana başlığı altında, 141 ilâ 144. maddelerinde, tazminat isteme koşulları ve sonuçları yeniden kapsamlı bir şekilde düzenlenmiş ise de; 5320 sayılı Kanunun 6/2. maddesindeki Ceza Muhakemesi Kanununun 141 ilâ 144. madde hükümlerinin 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren yapılan işlemler hakkında uygulanacağı bu tarihten önceki işlemler hakkında ise, 07.05.1964 tarihli ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağının belirtilmiş olması karşısında, yapılan işlemden kasıt davacının tutuklandığı tarih olup bu tarih itibariyle de tazminat istemi hakkında 466 sayılı Kanun hükümleri esas alınarak bir karar verilmesi gerektiği ve 466 sayılı Kanunun 2/1. maddesinde dava açma süresinin kesinleşmiş beraat kararının bizzat sanığa (davacıya) tebliği ile başlayacağının öngörülmüş olması ve kesinleşmiş beraat kararının davacıya tebliğine ilişkin tebligat evrakına dosya içerisinde rastlanmadığının anlaşılması ve Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu’nun 23.03.2010 gün ve 2009/256 esas 2010/57 sayılı kararı ile davanın süresinde açıldığının kabulü ile yargılamaya devamla esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı gerekçe ile haksız gözaltı ve tutuklama işleminin yapıldığı tarihte yürürlükte olmayan 5271 sayılı CMK’nın 142/1. maddesi gereğince davanın süre yönünden reddine karar verilmesi,
b)-Davanın tamamen reddedilmesi karşısında, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı hazine yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı ve davacı vekillerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.