Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/26269 E. 2014/23256 K. 19.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/26269
KARAR NO : 2014/23256
KARAR TARİHİ : 19.11.2014

Tebliğname no : 7 – 2011/411636
Mahkemesi : Germencik Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 02/11/2010
Numarası : 2009/454 – 2010/509
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinde, kolluk görevlileri tarafından P..Mahallesi, A.. Caddesi’nde bulunan sanığın hal ve davranışlarından şüphelenilerek, pantolonunun cebinde bir şişkinlik olduğunun görülmesi üzerine, cebinde ne olduğunun sorulduğu, cebinde bulunan poşeti çıkartarak kolluk görevlilerine teslim ettiği, içerisine bakıldığında, kültür varlığı olabileceği değerlendirilen 6 adet parça bulunduğu, bu parçalar üzerinde arkeolog bilirkişi tarafından yapılan incelemede, tümünün 2863 sayılı Kanun kapsamında tescile tabi olduğunun belirtiltildiği görülmekle,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre sanığın, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Mahkeme tarafından sanığın eyleminin 2863 sayılı Kanun’un 70. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu kanaatiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, sanığın dosya kapsamında mevcut, aksine delil bulunmayan savunmasında, söz konusu eşyaları suç tarihinde, incir toplama sırasında yerde bulup cebine koyduğuna ilişkin beyanı karşısında, kültür varlığı bulundurmak suçunun somut olayda düşünülemeyeceği, 2863 sayılı Kanunun 67/1. maddesinde düzenlenen bildirim yükümlülüğüne aykırılık suçu bakımından ise 2863 sayılı Kanun’un 4. maddesinde belirtilen üç günlük bildirim süresi içerisinde eserlerin ele geçirilmesi nedeniyle bildirim yükümlülüğüne aykırılık suçunun da yasal unsurları itibariyle oluşmayacağı, bu kapsamda mahkemece, sanığın beraatine karar verilmesi yerine, mahkumiyetine ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1-Ele geçen eserlerin Müze Müdürlüğü’ne teslimine karar verilirken, uygulanan kanun maddesi gösterilmeyerek 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2-TCK’nın 53/4 maddesine aykırı olarak, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK’nın 53/1 maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanmasına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
3-Dava konusu varlıklar üzerinde üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine
mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, hali hazır durumları
itibariyle bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgileri, tasnif ve tescile tabi, bildirim zorunluluğu olan, yani 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlıkları olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, dosyanın tarafı konumundaki Müze Müdürlüğü uzmanının soruşturma aşamasında düzenlediği rapor hükme esas alınmak suretiyle karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.