Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/26238 E. 2014/22254 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/26238
KARAR NO : 2014/22254
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/261853
Mahkemesi : Lüleburgaz 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 10/05/2012
Numarası : 2011/136-2012/319
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 10.02.1994 tarih ve 1735 sayılı kararıyla sınırları belirlenen, 1. grup yapı statüsünde korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olan Sokullu Külliyesi Arastasında yer alan ve özel mülkiyete konu olan Sokullu Külliyesi Koruma Alanı içerisinde, Kocasinan mahallesi, . sayılı ada, .sayılı parselde yer alan dükkanda, 2003 yılına kadar E.H.’nun, 2003 yılından 2009 yılına kadar A.. H..’nun ve 2009 yılından itibaren de C.. A..’ın kiracı olduğu, malik olan Sokullu Mehmet Paşa Vakfı tarafından kiraya verilen bu dükkanda izin alınmadan tadilat işlerinin yapıldığı, ilgili Koruma Bölge Kurulu görevlilerince yerinde yapılan inceleme sonucu, ..sayılı parselde bulunan dükkanın, cephe doğramasının ve zemin döşemesinin değiştirilmiş olduğunun, çatı ve saçağın onarıldığının tespit edildiği ve ilgili Koruma Bölge Kurulu’nun 04.11.2010 tarih ve 3286 sayılı kararıyla sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, bunun üzerine sanıklar hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar yapılan yargılama sonunda, izinsiz uygulamaların 2003 yılında vefat eden önceki kiracı E. H.. tarafından yapılmış olduğu gerekçesiyle sanıkların beraatine karar verilmiş ise de, söz konusu belirlemenin sadece sanıkların beyanlarına ve emniyet araştırma tutanağına dayandığı, olay yerinde inşaat mühendisi ve sanat tarihçi ile keşfin yapılmamış olduğu, dosya kapsamından tescilli yapıda izin alınmadan tadilat işlerinin gerçekleştirildiğinin sabit olduğu anlaşılmakla,Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazın 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında tescilli kültür varlığı olması nedeniyle taşınmazda izinsiz ya da izin kapsamı dışında yapılan her türlü inşai faaliyetin suç oluşturacağı, bu bakımdan müdahalenin binanın içinde ya da dışında gerçekleştirilmesinin önem arz etmediği, bu kapsamda tescile esas bilgi ve belgeler getirtilerek, izinsiz yapılan tadilatın yapının tescil edilmesine neden olan kriterlere uygun olup olmadığının, yapıya ait orjinal dokuya uyum sağlayıp sağlamadığının, tescilli kültür varlığında zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği,
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, tescile esas bilgi ve belgelerin dosya kapsamına getirtilmesi, olay yerinde sanat tarihçi ve inşaat mühendisi ile keşif icra edilerek, öncelikle yapılan izinsiz uygulamaların, kullanılan malzemelerdeki eskime durumu nazara alınarak yapım tarihlerinin tespit edilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin edilmesi, izinsiz uygulamaların yapım tarihlerinin tespitinin ardından uygulamaların, tescilli kültür varlığının bütünü ve dolayısıyla orjinal dokusu ile uyumlu olup olmadığının, niteliğinin ve yapıda zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün belirlenmesi durumunda sanığın, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-1. cümlesi uyarınca cezalandırılması, bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının, ancak yapılan tadilatın ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında bulunduğunun belirlenmesi durumunda, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-2. cümlesi uyarınca cezalandırılması, yapılan bu tadilatın ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde ise, 5498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılması gerektiğinin gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, sanıkların beraatlerine ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 10.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.