YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/26162
KARAR NO : 2014/13825
KARAR TARİHİ : 04.06.2014
Tebliğname no : 12 – 2012/255498
Mahkemesi : Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 09/07/2012
Numarası : 2011/406 – 2012/221
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Davacının yağma suçunu işlediği şüphesi ile arandığı sırada 09.08.2010 tarihinde savcılığa müracaat ettiği sırada Cumhuriyet savcısının talimatı ile kolluk tarafından kanuna uygun olarak gözaltına alındığı, aynı gün saat 13.00 da teşhis işlemi yaptırılıp, 15.30 da ifadesi alınarak sulh ceza mahkemesine sevkedildiği ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı yapılan yargılama sonucunda Söke Ağır Ceza Mahkemesinin 28.07.2011 tarih, 2011/116 esas, 2011/210 sayılı karar ile davacı hakkında beraat kararı verildiğinin anlaşılması karşısında, Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat Verilmesine ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 141/1 ve devamı maddelerinde belirtilen şartların davacı yönünden gerçekleştiği, bu nedenle uğranıldığı iddia edilen manevi zararla ilgili makul bir tazminata hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi,
2-Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla dava açıldığının tespit edilmesi nedeniyle, hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış başka dava olup olmadığının, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden sorgulanarak ve ilgili maliye hazinesinden sorularak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.