Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/26112 E. 2014/8580 K. 08.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/26112
KARAR NO : 2014/8580
KARAR TARİHİ : 08.04.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/21006
Mahkemesi : Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 09/11/2012
Numarası : 2012/94 – 2012/259
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat

Davacı vekilinin 09.04.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağını oluşturan Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/87 Esas – 2010/406 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) Adam öldürmek suçundan, 20.11.2003 – 15.04.2010 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz incelemesi sonucunda onanmak suretiyle 20.10.2011 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 09.04.2012 tarihinde haksız işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun gereğince öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, dava için kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacı vekilinin 20.11.2003 – 15.04.2010 tarihleri arasında tutuklanmasından dolayı 5271 sayılı CMK’nun 141. ve devamı maddeleri gereğince tazminat davası açtığı anlaşılmakla; 5320 sayılı Kanun’un 6. maddesi gereğince 5271 sayılı Kanun’un 141. maddesinin 01.06.2005 tarihinden itibaren yapılan işlemler hakkında uygulanacağı, bu tarihten önce yapılan işlemlere ilişkin 466 sayılı Kanun’un uygulanacağı, bu itibarla davacının tazminat talebinin 466 sayılı Kanun çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, 466 sayılı Kanun’da CMK’nın 144/1-e bendindeki “Adlî makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suç işlediğini veya suça katıldığını bildirerek gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olanlara” tazminat verilmeyeceğine ilişkin veya benzer sınırlayıcı bir düzenlemenin bulunmadığı değerlendirilerek, davacının tutuklanmasına konu olan suç ile ilgili olarak beraat etmesi nedeniyle tazminat davası şartlarının gerçekleştiği, davacının beraat etmesi nedeniyle haksız yere tutuklu kaldığı ve bu nedenle uğradığını iddia ettiği maddi ve manevi zararla ilgili olarak bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde tazminat talebinin reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ilişkin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeple 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak, BOZULMASINA, 08.04.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.