Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/26015 E. 2014/7350 K. 25.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/26015
KARAR NO : 2014/7350
KARAR TARİHİ : 25.03.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/258423
Mahkemesi : İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 18/07/2012
Numarası : 2011/78 – 2012/304
Davalı : Maliye Hazinesi

Davacı vekilinin 22.02.2011 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle gözaltına alındığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan hakkında ek takipsizlik kararı verildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dava, 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup; Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 esas ve 2010/57 sayılı kararında, 466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraet kararından davacının haberdar olmasının arandığı, ancak adı geçen kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama bulunmamakla birlikte hiçbir hakkın sonsuza dek dava konusu yapılamayacağı, özel hukuk kapsamında değerlendirilmesi gereken bu talebin de makul bir süre içinde dava konusu edilmesi gerektiği, dava süresi açısından en lehe kabul ile bu itibarla Borçlar Kanununun 60. maddesindeki sürenin kabulünün gerektiği ve her koşulda davanın 10 yıllık süre içinde açılması gerektiği kabul edilmekle kanun dışı yakalanan veya tutuklananlar hakkında beraet hükmünün verilmesinden itibaren 10 yıl dolduktan sonra 466 sayılı Kanuna göre tazminat istenemeyeceği ancak; incelemeye konu olan tazminat davasına dayanak teşkil eden İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının, 2004/1098 soruşturma sayılı dosyasında davacı hakkındaki ek takipsizlik kararının 09.06.2004 tarihinde verildiği, ve bu ek takipsizlik kararının davacıya tebliğ edilmediği, davanın 22.02.2011 tarihinde, 10 yıl dolmadan önce açıldığının anlaşılması karşısında, süresinde açılan davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA. 25.03.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.