Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/25785 E. 2014/20345 K. 20.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/25785
KARAR NO : 2014/20345
KARAR TARİHİ : 20.10.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/246555
Mahkemesi : İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 05/06/2012
Numarası : 2008/427-2012/684
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 14.07.1978 tarih ve 10538 sayılı kararıyla korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğu kabul edilen ve özel mülkiyete konu olup sanıklara ait olan, İstanbul ili, Beyoğlu ilçesi, P.. mahallesi, ..ada, .. sayılı parselde bulunan kargir apartmanın sanıklar tarafından 09.02.2007 tarihinde satın alındığı, sanıklar tarafından satın alınmasından sonra izinsiz boya, badana ve tesisat yenileme gibi işlemlere başlandığı, yapılan bir şikayet üzerine olay yerinde inceleme yapan ilgili Koruma Bölge Kurulu görevlilerince ayrıca binanın çatısının iptal edilerek çekme katın yapılmış olduğunun da tespit edildiği, bunun üzerine İstanbul 2 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nca 13.02.2008 tarih ve 1588 sayılı kararıyla sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, binanın sahipleri olan ve tadilat işlerini yapan sanıklar hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar sanıklar tarafından hazırlatılan tadilat projesi ilgili Koruma Bölge Kurulu’nun 16.09.2010 tarih ve 3782 sayılı kararıyla onaylanmış ise de, söz konusu projenin çekme kata ilişkin olmadığı ve binadaki diğer tadilat işlerine ilişkin olduğu, yine 24.09.2010 tarihli olay yeri keşfine iştirak eden inşaat mühendisinden alınan bilirkişi raporunda, dosya kapsamında bulunan binaya ait fotoğraflardan, çekme katın binanın sanıklar tarafından alındığı tarihten önce de bulunduğunun anlaşıldığı belirtilmiş ve bu nedenle sanıkların kusurlarının bulunmadığı belirtilmiş ise de, dosyada bulunan tescilli binanın fotoğraflarının incelenmesiyle, binanın en üstünde bulunan çekme katın henüz dış sıvasının bulunmadığı ve tuğlalarının görülebildiği, bu nedenle davaya konu çekme katın, tadilat yaptıran sanıklar tarafından binayı satın aldıklarından sonra yaptırılmış olabileceği anlaşılmakla,Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazın 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında tescilli kültür varlığı olması nedeniyle taşınmazda izinsiz ya da izin kapsamı dışında yapılan her türlü inşai faaliyetin suç oluşturacağı, bu bakımdan müdahalenin binanın içinde ya da dışında gerçekleştirilmesinin önem arz etmediği, bu kapsamda tescile esas bilgi ve belgeler getirtilerek, izinsiz yapılan tadilatın yapının tescil edilmesine neden olan kriterlere uygun olup olmadığının, yapıya ait orjinal dokuya uyum sağlayıp sağlamadığının, tescilli kültür varlığında zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği,
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, tescile esas bilgi ve belgelerin dosya kapsamına getirtilmesi, olay yerinde sanat tarihçi ve inşaat mühendisi ile yeniden keşif icra edilerek, öncelikle izinsiz yapılan çekme katta, kullanılan malzemelerdeki eskime durumu nazara alınarak yapım tarihinin tespit edilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin edilmesi, izinsiz uygulamanın yapım tarihinin tespitinin ardından uygulamanın, tescilli kültür varlığının bütünü ve dolayısıyla orjinal dokusu ile uyumlu olup olmadığının, niteliğinin ve yapıda zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün belirlenmesi durumunda sanıkların, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-1.cümlesi uyarınca cezalandırılması, bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının, ancak yapılan tadilatın ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında bulunduğunun belirlenmesi durumunda, 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2.cümlesi uyarınca cezalandırılması, yapılan bu tadilatın ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde ise, 5498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılması gerektiğinin gözetilmeksizin, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince sanıkların beraatlerine ilişkin hükümlerin isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.